CEVAP
Mevdudi mezhepsizdir, onun sözü dinde senet değildir.
Hak kalkarsa yerine bâtıl gelir. Hak olan mezhep, kaldırılmaz. Mezhepleri kimse kaldırmayacaktır. Mezhepler dinin talimatıyla, Peygamber efendimizin talimatıyla ortaya çıkmıştır. Mezhep imamı demek, Peygamber efendimizin Kur’an-ı kerimden çıkardığı detayları, Eshab-ı kiramdan işiterek toplayan, kitaba geçiren büyük âlim anlama gelir. Bu ise, Resulullah’a ve Kur’an-ı kerime uymak anlama gelir. Eshab-ı kiram, Resulullah’tan işittiklerine uyardı. Kendi talebelerinden birine uymaya, kısaca dört mezhepten birinde olmalarına lüzum yoktu. Onların her biri, tüm detayları aslolan kaynağından alıyordu.
Birbirlerine sorarak da öğreniyorlardı. Hepsi, mezhep imamlarından daha oldukça âlim ve daha yüksek müctehid, kısaca mezhep sahibiydiler. Bir müctehidin mezhebi kendi mezhebidir. Bir müctehid olan Hazret-i Mehdi’nin mezhebi de, kendi mezhebidir.
Hazret-i Mehdi erişince, doğru İslam detayları unutulmuş ve ortadan kalkmış olacak. Hazret-i Mehdi Ehl-i sünnet bilgilerini tazeleyeceği süre, esasen İslam âlimi kalmamış olacak. Şu demek oluyor ki fıkıh ve tasavvuf âlimleri esasen kalmamış olacak. Dolayısıyla bu âlimler değil, ortalık mezhepsizlere kalmış olduğu için, onlar Hazret-i Mehdi’ye karşı koyacaklar, feryat edecekler. Hazret-i Mehdi, âlimleri değil, bu türedileri zararsız hâle getirecektir.
Hazret-i İsa da, Hazret-i Mehdi benzer biçimde ictihad edecektir. İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Muhammed Parisa hazretleri, Fusul-i sitte kitabında, (İsa aleyhisselam gökten inip, İmam-ı a’zam Ebu Hanife’nin mezhebine uygun ictihad edecek, onun helal söylediğine helal diyecek, haram söylediğine haram diyecektir) buyuruyor. (3/17)
Hazret-i Mehdi, İslamiyet’i yayacak. Resulullah’ın sünnetlerini ortaya çıkaracak. Bid’at işlemeye ve bid’atleri Müslümanlık olarak yaymaya alışmış olan Medine’deki din adamı, Mehdi’nin sözlerine şaşıp, (Bu adam bizim dinimizi yok etmek istiyor) diyecek. Hazret-i Mehdi, bu din adamının öldürülmesini emredecektir. (1/255)
Görüldüğü benzer biçimde, Hazret-i Mehdi ulaştığında, hak mezheplerin hükümleri unutulmuş olacak, bid’atler ortalığı kaplayacak, ortada hak bir mezhep kalmayacaktır. Hazret-i Mehdi de yaygınlaşan bu bâtıl mezhepleri, bid’atleri kaldıracaktır. Mezhepsizleri yok edecektir. Tüm bu bildirilenlere karşın, iyi mi olur da, Müslümanlar için rahmet olan dört hak mezhep ve fıkıh kitaplarında bildirilen hükümler, ictihadlar, öcü benzer biçimde gösterilip, (Mehdi erişince bunlardan kurtulacağız) diye mezhep düşmanlığı yapılabilir?
Hazret-i Mehdi erişince
Sual: (Bir dinde bir sorun, mezhebin birine gore farz, ötekine gore haram olur mu? Mehdi erişince bu ihtilaflara son verecektir. Mehdi’nin bir an ilkin gelmesinin önemi buradan da anlaşılıyor) deniyor. Asırlardır hiçbir İslâm âlimi, dört hak mezhepteki değişik hükümlere itiraz etmemiştir. Mehdi niye hak mezhepleri kaldıracak ki?
CEVAP
Hazret-i Mehdi geldiği süre, dört hak mezhebi kaldırmayacaktır. (Kaldıracaktır) demek, dört hak mezhebin bâtıl bulunduğunu savlamak olur. Bu da asırlardır gelen İslâm âlimlerini yalanlamak olur. Hangi Ehl-i sünnet âlimi, dört mezhebin hak olmadığını söylemiştir?
Hak mezheplerdeki hükümlerin değişik olması, Peygamber efendimizin emrettiği bir rahmettir. Allahü teâlânın gönderilmiş olduğu dinlerin hepsi de, amel yönüyle farklıydı. Âdem aleyhisselamın diniyle Nuh aleyhisselamın, Musa aleyhisselamın dinleri farklıydı. Değişik olmaları hak din olmalarını engellemez. Örnek olarak şarap mubah iken son gönderilen dinde haram kılındı. Niye dinde yada mezheplerde değişik yargı var demek, Tanrı’ı suçlamak olur. Allahü teâlâ öyleki dilemiş, öyleki hükümler göndermiştir. Değişik ictihad da, kısaca değişik hükümler de dinimizin emridir.
Hazret-i Mehdi geldiği süre, hepimiz dinden uzaklaşmış, dört hak mezhebin hükümleri unutulmuş, bâtıl mezhepler ve bid’atler yayılmış olacak. Hazret-i Mehdi, hak mezhepleri ve dinin hükümlerini değil, bu bid’atleri ve bâtıl mezhepleri kaldıracak ve dinin hükümleri unutulmuş olduğu için ictihad edecektir. Yapacağı ictihadlar, Hanefî mezhebine uygun olacaktır. Hazret-i İsa da aynı şekilde ictihad edecektir.
Muhammed Parisa hazretleri, (Hazret-i İsa’nın yeryüzüne indirilmiş olduğu süre yapacağı ictihadlar, Hanefî mezhebindeki hükümlere uygun olacaktır) buyuruyor. (Füsul-i sitte)
Hak dinlerdeki değişik hükümler amelde olduğu benzer biçimde, dört hak mezhep arasındaki farklar da, itikatta değil ameldedir. Bu ise, Eshab-ı kiramın değişik ictihadı benzer biçimde rahmettir. İki hadis-i şerif meali:
(Ümmetimin [âlimlerinin] ihtilafı [farklı ictihadları] rahmettir.) [Deylemi]
(Âlim, ictihadında hata ederse bir, isabet ederse iki sevab alır.) [Buhari]
Sahabenin yada öteki müctehidlerin ictihadlarında gerçeği bulma mecburiyeti yoktur. Gerçeği bulamasa da, isabet edemese de gene sevab kazanır. Bunlara uyan da sevab kazanır. Değişik içtihada dil uzatmak, dinî yıkmaktan başka şey değildir.
Bir önceki yazımız olan İmam-ı Rabbani ve Hazret-i Mehdi başlıklı makalemizde hazret, mehdi ve rabbani hakkında bilgiler verilmektedir.