İlim öğrenen ve öğreten

Sual: İslamî ilim öğrenmek için Arapça öğrenmek koşul mıdır? Türkçe saygın bir kitabı, örnek olarak İslam Ahlakı kitabını okumak da, ilim öğrenmek sayılır mı? Bu kitabı başkasına armağan etmek, ilim öğretmek yerine geçer mi?
CEVAP
Arapça Aden lisanıdır. Arapça öğrenmek oldukca kıymetlidir, ibadettir, fakat ilim öğrenmek ayrı, dil öğrenmek ayrıdır. Türkçe bilen ilim sahibi olmadığı şeklinde, Arapça bilen de kesinlikle ilim sahibidir denemez. Arapça bilen gayrimüslimler de vardır. Arapça bilen, saygın Arapça eserleri, Türkçe bilen de, saygın Türkçe eserleri okursa sadece o vakit ilim sahibi olur. Sözgelişi İslam Ahlakı kitabını okuyan, oldukca lüzumlu detayları öğrenmiş olur. Bin kadar kitabından hazırlanmış Seadet-i Ebediyye kitabını okuyup öğrenen kimse âlim olur. İçinde bildirilenleri ihlâsla uygulama ederse, Allahü teâlânın rızasına da kavuşur, şundan dolayı bu kitapta İslamiyet’le ilgili lüzumlu her şey vardır. Kitabı başkasına vermek de, bilimsel yaymak, bilimsel öğretmek olur. İlim öğrenmenin ve öğretmenin fazileti ise oldukca büyüktür.

İlim öğrenmenin faziletiyle ilgili birkaç hadis-i şerif meali şöyledir:
(Bir saat ilim öğrenmek, gece sabaha kadar yakarma etmekten, bigün ilim öğrenmek, üç ay oruç tutmaktan kıymetlidir.) [Deylemi]
(İlim öğrenene denizdeki balıklara kadar her şey istigfar eder.)
[İ. Abdilber]

(İlim öğrenmek için yolculuğa çıkanın, daha adımını atmadan günahları affolur.) [Şirazi]

(İlim öğrenmeye çalışan, evine dönünceye kadar Tanrı yolundadır.) [Ebu Nuaym]

(Öğrenilen ilim, günahlara kefaret olur.) [Tirmizi]

(İlim öğrenmeye çalışanın rızkına, Tanrı kefildir.) [Hatib]

İlim öğretmenin fazileti de oldukca büyüktür. Birkaç hadis-i şerif meali şöyledir:
(En üstün sadaka, ilim öğrenip sonrasında da onu başkasına öğretmektir.) [İ. Mace]

(İlmi öğretenle öğrenenler hariç, hepimiz Tanrı’ın rahmetinden uzaktır.) [Tirmizi]

(İlim öğrenenle öğreten, sevabda ortaktır.) [Hatib]
(Ya âlim, ya ilim öğrenen, ya dinleyen yada bu tarz şeyleri seven ol! Sakın beşincisi olma, yoksa helâk olursun.)
[Taberani]

Öğrenci, hocaya saygı etmeli, hoca da talebeye şefkatle işlem etmeli.

Üyelikten ayrılmak
Sual:
Bir arkadaşımı mail grubunuza üye yapmıştım. Birkaç gün sonrasında şikâyet etmeye başladı, mail kutum doluyor, işle ilgili maillerimi alamıyorum, okumak da zamanımı alıyor, beni üyelikten çıkar dedi. Ayrılmak istemesi uygun mu?
CEVAP
Hayır, asla uygun değildir. Bunu, kendi mail grubumuz olduğundan söylemiyoruz. Her Müslümanın, kendisine lazım olan inanç, yakarma ve terbiye bilgilerini öğrenmesi farzdır. Bu tarz şeyleri doğru olarak, nakli esas alarak özetleyen, öğreten hangi site, mail grubu yada kitap var ise, bunlardan okuyup öğrenmek farz olur.

Kitabından ve siteden her gün tertipli olarak hepimiz okuyamaz, fırsat bulamaz. Alışkanlık haline getirmek de zor olsa gerek. Mail olarak her gün gelirse, okuma imkânı daha çok olur. Her gün gönderdiğimiz iki yazı en fazla 5 dakikada okunması mümkün. Gereksiz birçok şeye zaman ayırıp da, öğrenilmesi farz olan detayları öğrenmeye zaman bulamamak oldukca tuhaftır.

İşle ilgili kullanılan mail adresi doluyorsa, başka bir mail adresi alınarak, Outlook’a kurulabilir yada web sayfası üstünden bakılabilir. Sözgelişi Gmail adresi, öteki parasız maillerden değişik olarak, Outlook’a da kurulabiliyor. Bu şekilde bir adres alınarak, o adres üye yapılabilir. Şu demek oluyor ki mail kutum doluyor demek, farzı yapmamak için, mazeret olması imkansız.

İstemeden üye yapmak
Sual:
Uygun dini bilgiler gönderen mail gruplarına zorla, istemeden üye yapmak, hatta birden fazla adresini üye yapmak, ayrılmak isteyeni kötülemek uygun olur mu?
CEVAP
Elbet, uygun değildir. Zorla güzellik olmaz. Rızası olmadan, kimseyi üye yapmamalı. Üye yapılmışsa da, kendilerine haber vermeli ve istediği vakit üyelikten ayrılabileceklerini söylemelidir.

Birden fazla yere sormak
Sual:
Güvence olması için dini suallerimizi birkaç yere sormak daha iyi değil midir?
CEVAP
Hayır, asla uygun olmaz. İnsan, nereye güveniyorsa bir tek oraya sormalı. Din büyüklerimiz, (Kıble-i teveccühü müteaddit kılmak, kendini tefrikaya bırakmaktır) buyuruyor. Şu demek oluyor ki bir kimse, birden fazla yere danışırsa, onlar da değişik yanıt verirse, insanoğlunun kafası karışır. O da normal olarak şaşırır. Çeşitli fitnelere ve tartışmalara da sebep olur. Onun için bir hiç kimseye güvenmeli, dini konulardaki her şeyi ona sormalı. Sadece, Ehl-i sünnet âlimlerinden nakletmeyen kimselere sormamalı, doğru yanıt verdiğine inanılmış olduğu tek bir yere sormalı. Birkaç yere sorup da, hangisi iyi mi yanıt veriyor diye, sınav eder şeklinde de soru sormamalı.

İlim öğretirken
Sual:
İlim öğretirken nelere dikkat etmelidir?
CEVAP
İlmi, öğrenip amel etmek isteyene öğretmeli! İlmin kıymetini bilmeyene, başka maksatla sual sorana ilim öğretmek, doğru olmaz. İki hadis-i şerif:
(İlmi ehli olmayana öğretmek, onu yitirmek anlamına gelir.) [İbni Ebi Şeybe]

(İlmi layık olmayana öğretmek, domuzun boynuna mücevher takmak gibidir.) [İbni Mace]

Tanrı rızası için, ilim öğrenmek maksadıyla sual soranlara güzel işlem etmeli. Üç hadis-i şerif:
(Sual sorup, ilim öğrenmek için gelenleri güzel karşılayın! “Resulullah’ın emrettiği bilimsel öğrenmeye hoş geldiniz” diyerek sorularını cevaplandırın ve sorunlarını güzelce çözmeye çalışın!) [İbni Mace]

(İlim öğrendiklerinize saygı edin ve ilim öğrettiklerinize de ikram edin!) [İbni Neccar]

(İlim öğrettiklerinize de tevazu gösterin! Ceberrüt âlim olmayın!) [Hatîb]

Bu husus bir tek dînî ilimler değil, öteki ilimler için de geçerlidir. Sözgelişi öğretmenlerin de bunlara dikkat etmesi, öğrencilerini sevmeleri ve kendilerini de onlara sevdirmeleri gerekir. Sevgi olmadan, öğrenmek ve öğretmek zor olsa gerek.

Bir önceki yazımız olan İlmin önemi (şiir) başlıklı makalemizde onemi hakkında bilgiler verilmektedir.

Kontrol Et

Şık ve güzel giyinmek

Sual: Zenginin eski elbise giymesi uygun mudur?CEVAP Resulullah efendimiz, eski elbiseli birine, (Malın yok mu?) …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.