Anasayfa » Genel » En güzel şekilde yarattık

En güzel şekilde yarattık

Sual: Ateist bir genç, (Kur’anda, biz insanı en güzel şekilde kusursuz yarattık deniyor. Sakat doğanlar olduğuna gore demek ki Kur’an yalan yazıyor) diyor. O âyetin doğru tercümesi nasıldır?
CEVAP
Allahü teâlânın yaratması iki türlüdür. Birincisi, (OL) der derhal o şey oluverir. İkincisi ise sebeplerle yaratır. Bu ikisinin arasındaki farkı elbet ateist bilmesi imkansız. Her ikisini de Allahü teâlâ yarattığı halde bunlar değişik şeylerdir. Çocuk olması için ana ve babayı sebep kılmıştır. Fakat Hazret-i İsa’yı babasız, Hazret-i Âdem’i ise hem anasız, hem de babasız yaratmıştır. Mucize ve kerametlerde sebepler ortadan kaldırılabilir. Allahü teâlâ, fazlaca şeyi de sebeplerle yaratmaktadır. Örnek olarak rızkı Tanrı verir, fakat emek harcamayı sebep kılmıştır. Emek vermeden rızık bekleyen açlıktan ölebilir. Hastalıklara şifayı veren de Allahü teâlâdır. Sadece doktoru, ilacı sebep kılmıştır. Doktora gitmeyen, tedaviyi ilacı kabul etmeyen hastalıktan ölebilir. Alkol ve zararı olan ilaçlar almak, röntgen ışınlarının tesirinde kalmak yada yakın akraba ile evlenmek, iyi beslenememek şeklinde sebeplerle doğan çocuk kör de, sakat da olabilir. Sebeplerle yaratmak âdetidir.

Bu ön bilgiden sonrasında sualin cevabına geçelim:
Ateist genç, önyargılı olarak okuyor, inançsız olarak okuyor, yanlış tercümelerden okuyor, yanlış anlıyor. Suçu da Kur’an-ı kerime buluyor. Âyetin açıklamasından ilkin tercümesine bakalım:

(Biz insanı ahsen-i takvim suretiyle
[en güzel surette, yani boylu boslu, sureti güzel, organların yeri, sayısı, en iyi kullanmaya müsait tarzda, kâinatın bütün özelliklerini içine alacak şekilde] yarattık.) [Tin 4 Beydavi]
Ahsen-i takvim = en güzel suret
ne anlama gelir? Kurtubi tefsirinde diyor ki:
Allahü teâlâ kâinatta büyük âlemde yarattığı her şeyinden minik âlem olan insanda da örneğini yaratmıştır. Bu âyet buna işaret etmektedir.

Bir âyet meali de şöyledir:
(Gerçeklere inananlar için,
yeryüzünde [dağlarda, denizlerde, ağaçlarda, bitkilerde, madenlerde, hayvanlarda, Cenab-ı Hakkın mutlak kudretine, iradesine, rahmetine delalet eden] ve kendi vücudunuzda [Yaratılışınızın başlangıcından sonuna kadar ve insanı hayret içinde bırakan organların ve salgı bezlerinin işleyişinde] Tanrı’ın varlığına nice deliller vardır; bu tarz şeyleri görmez misiniz? [Görüp de bununla bir yaratıcısının bulunduğunu anlamıyor musunuz?]) [Zariyat 20,21]

İnsanın duygu organları, ışık saçan gezegenler gibidir. Kulak ve göz algı edilebilenleri anlamakta, Güneş ve Ay yerindedir. İnsanın uzuvları çürüdüğünde toprağa karışır, Su, bedende bulunan kan ve rutubettir. Hava, ruh ve nefesidir. Ateşi safrasıdır. Damarları ırmaklar gibidir. Irmaklara kaynak derecesinde olan karaciğer pınar gibidir. Bundan dolayı damarlar karaciğerden beslenir. Hem de deniz gibidir. Bundan dolayı bedenin tüm damarları oraya bağlıdır. Irmakların denize dökülmesi gibidir. Kemikleri dağlara benzer. Dağlar, yerin direkleridir, uzuvlar ağaç gibidir. Iyi mi ki ağacın yaprakları ve meyveleri var ise, her uzvun da bir işi ve eseri vardır. Vücuttaki kıllar, yeryüzündeki otlar gibidir. İnsan diliyle her türlü hayvanın ve öteki yaratıkların seslerini çıkarabilir. İşte koca kâinatta bulunan her şeyin bir örneği minik âlem denilen insanda bulunur. (Kurtubi 4/95)

Demek ki, minik âlem olan insan, kâinattaki varlıklara benzemektedir. Bu bakımdan en güzel surette yaratıldığı bildirilmiştir. Doğarken her uzvu sağlam doğuyor denmiyor. Hilkat garibesi olarak ne sakatlar doğabiliyor. Bu da gene Allahü teâlânın kudretini göstermektedir.

Sual: Tin sûresinde, insanoğlunun ahsen-i takvîm suretiyle kısaca en güzel şekilde yaratıldığı bildiriliyor. Kâfir olan insanoğlu da olduğuna gore, kâfire niye güzel deniyor?
CEVAP
Kâfire güzel denmiyor. İnsan, öteki mahlûklara, hayvanlara gore daha muhteşem yaratılmıştır. Hayvanlara verilmemiş akıl ve konuşma kabiliyeti, insanlara verilmiştir. Organlar birbirine uygun şekilde yaratılmıştır. Vücutta ne fazla, ne de tamamlanmamış bir organ var. Örnek olarak üç kol olsa fazla olur, üç bacak olsa fazla olur, tek kol ve tek bacak olsa tamamlanmamış olurdu.

Buradaki uygunluk ve güzellik, şeklî güzelliktir, imanlı yada imansız olmakla ilgisi yoktur. Her çocuk günahsız doğar, sonrasında ya mümin yada kâfir olur. Günahsız doğan bir Hristiyan’ın kızı, büyüyüp dünya güzeli olsa, ona çirkin denmez. Kâfir, inanç yönünden çirkindir.

Fazlaca güzel bir bıçak yapılsa, o bıçakla insan öldürülse, bıçak gene aynı bıçaktır, zararı olan işte kullanılmıştır. Günahsız doğup dünya güzeli olan kız da, kâfirliği seçmişse, yanlış iş yapmış olur. Sonsuz azaba maruz kalır.

O âyet-i kerimedeki ahsen-i takvîm ifadesi şu şekilde açıklanmıştır:
(Biz insanı ahsen-i takvim suretiyle yarattık) demek, en güzel surette, boylu boslu, sureti güzel, organların yeri, sayısı en iyi kullanmaya uygun tarzda, kâinatın tüm özelliklerini içine alacak şekilde yarattık anlama gelir. (Beydavî)

Ebu Bekir bin Tahir, (İnsan, akılla süslü, ilâhi emri yerine getirebilen, ayırt etme gücü olan bir varlık olarak yaratılmıştır) demiştir. İbni Arabî de, (İnsandan daha güzel bir mahlûk yoktur. Tanrı, onu canlı; informasyon, kudret, irade sahibi; konuşan; işiten; gören; işini çekip çeviren ve hikmetli bir şekilde davranan bir varlık olarak yaratmıştır. Tüm bunlarsa yüce Rabbin sıfatlarıdır) demiştir. Kimi âlimler de, (İnsan minik evrendir. Zira yaratılmışlarda bulunan her ne var ise, onda toplanıp bir araya getirilmiştir) demişlerdir. (Kurtubî)

İşte bu kadar güzel yaratılıp akılla da süslenen insan, Rabbini inkâr eder, yaratılış gayesini unutursa, o vakit fazlaca aşağı dereceye düşmüş, hatta hayvanlardan bile aşağı olmuş olur.

Bir önceki yazımız olan Tabiata yaratıcı denir mi? başlıklı makalemizde denir, tabiata ve yarat hakkında bilgiler verilmektedir.

Kontrol Et

Şık ve güzel giyinmek

Sual: Zenginin eski elbise giymesi uygun mudur?CEVAP Resulullah efendimiz, eski elbiseli birine, (Malın yok mu?) …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.