Anasayfa » Genel » Kâfirlere benzemek

Kâfirlere benzemek

Sual: Kâfire benzeyenin kâfir olacağı hadisle durağan(durgun) iken, sakalsız ve sarıksız gezilir mi?
CEVAP
İbadette kâfire benzemek yasaktır. Mubah âdette ise günah değildir. (Hadika)

Bir hadis-i şerifte, (Evlenmek sünnettir; sünnetime uymayan benden değildir) buyuruluyor. Oysa birçok ulema ve evliya evlenmedi. Bu hadis-i şerif, (Evlenmeyen, [evlilikle ilgili] sünnetime uymamış olur) anlamına gelir. Evlenmeyen günah işlemiş olmaz. (İhya)

Kâfir elbisesi giymek caiz. Resulullah, Rum cübbesi ve papaz ayakkabısı giymiştir. (Mevâhib)

Hadis-i şeriflerde de buyuruluyor ki:
1- (Secdede gözleri yummak Yahudi âdetidir.) [Deylemi]

2- (Saçınızı kınalayıp ikiye ayırın ve Yahudilere karşıcılık edin!) [İbni Adiy]

3- (Aşûre günü oruç tutun! Yahudilere benzememek için bigün ilkin yada bigün sonrasında da tutun!) [İ. Ahmed]

4- (Bıyığınızı kısaltıp, sakalınızı bırakın ki, müşriklere benzemeyin!) [Nesai]

5- (Saçınızı sarıya boyayın ki, ehl-i kitaba karşıcılık etmiş olasınız.) [İ. Ahmed]

6- (Çevrenizi paklayın ki, Yahudilere benzemeyin!) [Müslim]

7- (Namazı nalın ile kılın ki, Yahudilere benzemeyin!) [Hakim]

8- (Namazı, izar ve rida ile kılın ki, Yahudilere benzemeyin!) [İbni Adiy] [İzar, belden altını örten; rida ise, belden yukarısını örten giysidir. İhramın da alt kısmına izar, üst kısmına rida denir. İzar, bir tür peştamal, rida ise bir tür gömlektir.]

9- (Sarık, Müslümanlar ile kâfirlerin arasını ayıran alamettir.) [Taberani]

10- (Mecusilere karşıcılık edip tasları doldurun!) [Beyheki]

Bu hadis-i şeriflerin sırasıyla açıklamalarına bakalım:
1- Secdede gözleri yummak, tenzihen mekruhtur. Yahudi âdeti diye haram sayılmaz.

2- Saçı kınalayıp, ikiye ayırmak, âdette sünnettir. Bu şekilde yapmayan günah işlemiş olmaz.

3- ûre günü oruç tutan Yahudiler, (Bugün, Tanrı İsrailoğullarını düşmanından kurtarmış ve Musa bugün oruç tutmuştur) dediklerinde, Peygamber efendimiz, (Ben Hazret-i Musa’ya sizden daha layıkım) buyurup, Aşûre günü, oruç tutmayı emretti. (Buhari)

Yahudilere benzememek için, yalnız Aşûre günü oruç tutmak mekruh olur. Bigün önceki yada bigün sonraki günde oruç tutulursa, aşûre günü oruç tutmak mekruh olmaz.

4- Sakal ve bıyık âdette sünnettir. Sakal bırakan, papaza yada Kastro’ya benzemiş olmaz. Sakalsız da, Clinton’a benzemiş sayılmaz. Şu demek oluyor ki benzese de haram olmaz.

5- Saç bırakmak, kesmek ve boyamak âdette sünnet olduğundan, saçını boyamayan, ehl-i kitap olan kâfirlere benzemiş sayılmaz. Şu demek oluyor ki benzese de haram işlemiş olmaz.

6- Çevreyi temizlemek de âdette sünnettir. Çevresini temizlemeyen haram işlemiş olmaz.

7- Çıplak ayakla namaz kılmak mekruh olur. Çorapla bu sünnet yerine gelmiş olur.

8- İzar ve rida âdette sünnettir. Şalvarla, Rum cübbesi ile namaz kılmak mekruh olmaz.

9- Sarık âdette sünnettir. Namazda, kalpak ve aynı bir şey giyilse, sünnet yerine gelir.

10- Bir bardağı, bir tası tam doldurmak âdettir; yarım koymak günah olmaz.

Sual: Peygamber efendimizin saçı, sakalı ve bıyığı nasıldı? Amerikanvari tıraş olmak, hanıma benzemek için saç uzatmak, Budiste benzemek için saçı tamamen kazıtmak, Kastroya benzemek için sakal bırakmak haram mıdır?
CEVAP
Peygamber efendimizin kutsal saçları uzundu. Önceleri kakül bırakırdı, sonradan ikiye ayırır oldu. Kutsal saçlarını kimi zaman uzatır, kimi zaman de keser, kısaltırdı. Kutsal bıyığını kırkardı. Bıyıklarının uzunluğu ve şekli, kutsal kaşları kadar idi.

Saçı uzatmakta yada kesmekte asla sakınca yoktur. Zira sünnete aykırı değildir. Fakat hanıma benzemek niyeti ile saçı uzatmak, Budiste benzemek için saçı kazıtmak, Kastroya benzemek için sakal bırakmak tahrimen mekruhtur. Zira saçı uzatmak yada kesmek sünnete aykırı olmadığı için, haram değil, mekruhtur. Gayrimüslimlere benzemek niyetiyle, onlar benzer biçimde değişik tıraş olmak da, mekruhtur. Benzeme niyeti eğer olmazsa, mekruh olmaz.

Sakal kazımak, ateşe tapanların ve Hind yahudilerinin âdetidir. Kâfirlere teşebbüh haramdır. Hadis-i şerifte, (Müşriklere karşıcılık ediniz! Sakalınızı uzatınız, bıyığınızı kısaltınız) buyuruluyor. Kâfirlere yada bayanlara benzemek için sakalı bir tutamdan kısa yapmak yada tamamen kazımak haramdır. Benzemek niyeti olmayıp, ülkenin âdetine uymak için olursa, mekruh olur.

Bıyık kazımak bid’attir. Bıyıkları, kaşlar kadar kısaltmak sünnettir. İmanının gitmesine sebep olan şeylerden biri de, bıyıklarını sünnet miktarından ziyade fazla uzatmaktır. Muharebede bıyıkları uzatmak müstehaptır.

Yakasız gömlek giymek
Sual:
Yakasız gömlekli biri, “(Bir kavme benzeyen onlardandır) hadisi gereğince, kâfir olmamak için yakalı gömlek giymiyorum” diyor. Kâfirlerden gelen elbiseleri giymek sövgü mü oluyor?
CEVAP
Hayır. Dinimizde bir tek, kâfirlerin haç takmak, zünnar kuşanmak benzer biçimde yakarma olarak kullandıkları şeyler yasaktır. Mubah olan âdetlere izin verilmiştir. Resulullah efendimiz, papaz ayakkabısı ve Hristiyan elbisesi giymiştir. (Redd-ül-muhtar)

Gömlek giymek yakarma değil, âdettir. Bu âdet Hristiyanlardan gelmiş olsa bile, yakarma olmadığı için giymenin mahzuru yoktur. Peygamber efendimiz, uzun entari giymiş, şalvar ve pantolon giymemiştir. Şalvar giymek âdette bid’attir. Âdette bid’at olan şeyi yapmak günah değildir. Uçağa binmek de âdette bid’attir, günah değildir. Bunun için âdet olan yerlerde, kâfirlerden gelmiş olsa bile, bayanlara çarşaf ve erkeklere pantolon giymek günah olmaz. (Hanımefendilerin siyah renk elbise giymeleri farzdır) demek de fazlaca yanlıştır. Dikkati çekmeyen her renk elbise giymek caizdir.

Peygamber efendimiz, kimi zaman Rum, kimi zaman Arap elbisesi giyerdi. Kolları dar Rum cübbesi giydirilmiş olduğu Tirmizî’deki hadis-i şerifle bildirilmiştir. (Mevâhib-i ledünniyye)

(Bir kavme benzeyen onlardandır) hadis-i şerifindeki benzemek, imanda ve ibadetlerde benzemektir. Kılık giysiyle ilgili şeyler âdettir. Çirkin olmayan âdetlerde kâfirlere benzemek günah olmaz. İbadette kâfirlere benzemek bazı yerlerde mekruh, bazı yerlerde haram, bazı yerlerde sövgü olur. Örneğin Noel’i kutlamak sövgü olur. Fakat kâfir gömleği giymek, uçağa binmek, masada yiyip içmek, çatal kaşık kullanmak, dikiş makinesi, bilgisayar, elbise benzer biçimde şeylerse âdettir, bu tarz şeyleri kullanmak günah olmaz. Hattâ lüzumlu olanları kullanmakta fayda vardır.

İmam-ı Rabbanî hazretleri buyuruyor ki: Resulullah’ın âdet olarak yapmış olduğu şeyleri yapmamak bid’at değildir. Bu tarz şeyleri yapmış olup yapmamak, ülkelerin ve insanların âdetlerine bağlı olup, dînî hükümler değildir. Her ülkenin âdeti başka başkadır. Hattâ bir ülkenin âdeti zaman içinde değişmiş olur. Bununla birlikte, âdete bağlı şeylerde de, Resulullah’a “sallallahü aleyhi ve sellem” uymak, dünya ve âhirette insana fazlaca şey kazandırır ve çeşitli saadetlere neden olur. (1/231)

Bunun için, teke riayet etmek, sağdan adım atmak benzer biçimde günlük işlerde Resulullah efendimize uymaya çalışmak fazlaca iyi olur. Fakat âdette olan her şeye uyacağım diye, çatal kaşık kullanmamak ve öteki mübah âdetleri yapmamak gerekmez.

Gayr-i müslimlerin âdetlerini yapmak
Sual: Gayr-i müslimlerin kullandıkları eşyaları, aletleri kullanmanın ve âdetlerini yapmanın bir mahzuru var mıdır?
Yanıt:
Bu mevzuda İbni Âbidînde buyuruluyor ki:
“Kâfirlerin yaptıkları ve kullandıkları şeyler iki kısımdır:
Birisi, âdet olarak, şu demek oluyor ki her memleketin âdeti olarak yaptıkları şeylerdir. Bunlardan, haram olmayıp, insanlara yararlı olanları yapmak ve kâfirlere benzemeyi düşünmeyerek kullanmak günah değildir. Pantolon, fes ve çeşitli ayakkabı, çatal, kaşık kullanmak, yemeği masada yiyecek ve her insanın önüne tabaklar içinde koymak ve ekmeği bıçak ile dilimlere ayırmak ve çeşitli eşya ve aletleri kullanmak, hep âdete bağlı şeyler olup mubahtırlar. Bu tarz şeyleri kullanmak, bidat, günah olmaz. Resûlullah efendimiz papazların kullandığı ayakkabıyı kullanmıştır. Bunlardan, yararlı olmayanları, çirkin ve kötülenmiş olanları kullanmak, yapmak haram olur.

Birgivî vasıyyetnamesinde deniyor ki:
Kâfirlerin kullandıkları şeylerin ikinci kısmı, yakarma olarak yaptıkları ve kâfirlik alameti olan ve İslâmiyeti inkâr etmek ve inanmamak alameti olan ve tahkir etmemiz vacip olan şeylerdir ki, bu tarz şeyleri meydana getiren ve kullanan kâfir olur. Bunlar, ölümle yada bir uzvun kesilmesi ile yada bunlara sebep olan, şiddetli dayak, hapis, tüm malını almak ile tehdit edilmedikçe kullanılamaz. Bunlardan meşhur olanlarını bilmeyerek yada latife olarak yada herkesi güldürmek için meydana getiren da, kâfir olur. Örneğin, papazların ibadetlerine mahsus şeyi kullanmak sövgü olur. Buna Küfr-i hükmî denir.”

Din düşmanları, kâfirlerin âdetlerini, bayramlarını, Müslüman âdeti, Müslümanların kutsal günü diyerek, Müslümanları aldatmaya uğraşıyorlar. Müslümanların Noel ve Nevruz benzer biçimde günlerde bayram yapmalarını istiyorlar. Müslümanlar bunlara aldanmamalı, işin aslını, güvendikleri Müslümanlara, dinini bilenlere sorup öğrenmelidir. Bugün tüm dünyada, gerek imanı ve küfrü tanımakta, gerekse ibadetleri doğru yapmakta, cahillik özür değildir. Meşhur olan din bilgilerini bilmediği için aldanan, Cehennemden kurtulamayacaktır. Allahü teâlâ, bugün, dinini dünyanın her tarafına duyurmuştur. Bu tarz şeyleri, lüzumu kadar öğrenmek farzdır. Öğrenmeyip bilgisiz kalan farzı terk etmiş olur. Öğrenmeye lüzum görmeyen, önem vermeyen kâfir olur.

Sual: Gayr-i müslimlerin adetlerini yapmanın, dinimiz açısından bir ziyanı var mıdır?
Yanıt:
Gayr-i müslimlerin adetlerini yapmak, onlara benzemek niyeti ile eğer olmazsa ve haram yada fena adetler değilse, yararlı şeyler ise, caiz olur. Onlar benzer biçimde yiyecek, içmek böyledir. Onlara uymak için olur yada haram yada fena şeyler ise, haram olur.

Bir önceki yazımız olan Kabristanda Kur’an okumak başlıklı makalemizde kabristanda ve okumak hakkında bilgiler verilmektedir.

Kontrol Et

Şık ve güzel giyinmek

Sual: Zenginin eski elbise giymesi uygun mudur?CEVAP Resulullah efendimiz, eski elbiseli birine, (Malın yok mu?) …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.