Anasayfa » Genel » Emri yapmamak veya değiştirmek

Emri yapmamak veya değiştirmek

Sual: (Bir şeyi asla yapmamaktansa, bir kısmını olsun yapmalıdır. Örnek olarak sünnete uygun sakal bırakmayanın, kirli sakal veya top sakal bırakması daha iyidir) deniyor. Sünnete uymayan sakala iyi denir mi?
CEVAP
İyi denmez. Sünnete aykırı sakalı, sünnet niyetiyle bırakmak bid’at olur. Bid’at işlemek büyük günahtır. Günaha iyi demek oldukça tehlikelidir. Sünnette değişim yapmak, asla yapmamaktan daha kötüdür. Bu sebeple sünneti değiştirmek, sünneti beğenmemek olur. Sünneti beğenmeyerek değiştirmek sövgü olur. (Bu komut uygun değil, şu şekilde olsaydı daha uygun olurdu) mânasına gelir.

Kasten, sabahın farzı üç, akşamın farzı iki rekât kılınırsa namaz asla sahih olmaz. Orucu başka ayda tutmak, haccı başka mevsimde yapmak dini değiştirmek olur ve asla sahih olmaz. Maksat namaz kılmak diyerek, vakitleri girmeden tüm namazlar kılınsa sahih olmaz. (Maksat namazsa eğer, hepsi kılındı) demek yanlış olur. Bu sebeple bu kılınan, namaz olmadı. Hacca, zamanında değil de, herhangi bir mevsimde gidilse hac sahih olmaz. (Maksat Kâbe’yi ziyaretse, ziyaret gerçekleşti) demek de bu şekilde yanlış olur. Bu sebeple hac olmadı. Emredilen zamanda ve emredilen şekilde yapmak gerekirdi.

Sakal da böyledir. Resulullah’ın “sallallahü aleyhi ve sellem” emrettiği şekilde bir tutam bırakmayıp sünnet diye kirli sakal bırakmak veya top sakal şeklinde daha değişik bırakmak, sünneti değiştirmek olur. Eğer, sünnet diye yapılırsa bid’at ve haram olur. Sünnet beğenilmediğinden bu şekilde yapılıyorsa sövgü olur. Sünnet diye değil de, âdet diye bırakılırsa mekruh olur. Görüldüğü şeklinde niyete gore değişmektedir.

Evladı eczaneye göndersek, (İshal edici bir ilaç al gel!) desek, o da, ishal önleyici bir ilaç getirse veya biz ishali önleyici bir ilaç istesek, o da, ishal yapıcı bir ilaç getirse, ona niçin bu şekilde yapmış olduğu sorulunca, (Asla yapmamaktan daha iyidir) demesine benzer. Hela kâğıdı yerine zımpara kâğıdı getiren çocuğa, (O da kâğıt, bu da kâğıt, ne farklıdır, asla getirmemekten daha iyidir) dese, mazur görülür mü?

Birine, (Benim selamımı söyle, Şifa eczanesinden bir aspirin al gel!) dense, o da, daha yakın olan Yaşam eczanesine gidip, daha iyisi olan İngiliz aspirininden alıp gelse, daha iyi iş yapmış olmaz. Şifa eczanesinden alıp getirmek, emri verenin isteğidir. Başka eczaneden alıp gelmek o kişinin isteğidir. O, kendi isteğini yapmış oldu. O eczaneden almakta bilmediğimiz bir sebep, bir hikmet olabilir. Yalnız (Aspirin getir!) denseydi istediği eczaneden alabilirdi. Fakat isim vererek (Şifa eczanesinden al!) denince, emre itaat için o eczaneden alıp getirmek gerekirdi. (O da eczane, bu da eczane ne farklıdır?) demekle verilen komut değiştirilmiş oldu. (Şifa eczanesi demesi lüzumsuzdu) diyerek emri vereni bir nevi cahillikle suçlamış da oluyor.

Emre itaat; emri, bildirilen zamanda ve istenilen oranda yapmakla olur. Bir emrin fazlası da, noksanı da yanlış olabilir. Kimi zaman işin bildirilen zamanda yapılması önemlidir. Daha ilkin veya ondan sonra yapılması mahzurlu olabilir. Bizlere gore daha iyi sanılan biçim, emri verene gore yanlış olabilir. Bunu da sadece emri veren bilir. Bizlere düşen, emre aynen uymaktır. Daha iyisini yapmak için geciktirmek veya bazı ilaveler yapmak yanlış olur.

Tüm bunlar gösteriyor ki, dinin bildirdiğine ilave veya çıkarma yapmak dini değiştirmek olur. Dini değiştiren de, Allahü teâlânın emrine uymamış olur.

Bir önceki yazımız olan Hile-i şeriyye nedir? başlıklı makalemizde eriyye ve Nedir ? hakkında bilgiler verilmektedir.

Kontrol Et

Şık ve güzel giyinmek

Sual: Zenginin eski elbise giymesi uygun mudur?CEVAP Resulullah efendimiz, eski elbiseli birine, (Malın yok mu?) …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.