Anasayfa » Ahlak bilgileri » Müjdelere kavuşmak için şartlar

Müjdelere kavuşmak için şartlar

Sual: Bazı hadis-i şeriflerde, bir günahı işleyenin Cehenneme, bir iyilik işleyenin de günahları affolup Cennete gideceği bildiriliyor. Bunların bazı şartları yok mudur?
CEVAP
Hadis-i şeriflerde, (Kovucu Cennete giremez), (Gıybet eden Cehennemliktir), (Kalbinde zerre kadar kibir olan Cennete giremez) buyuruluyor. Bunların manası, (O günahtan tevbe edilmemişse, af yada şefaate uğramamışsa, günahının cezasını çekmeden Cennete giremez) anlama gelir.

Günah ile imansızlık ayrı şeylerdir. Günahı ne kadar büyük olursa olsun, günah işleyen kâfir olmaz. Fakat günaha devam edenin kalbi kararır, zaman içinde küfre girmesi kolay olur. Onun için her günahtan kaçmak gerekir.

Cennetlikler
Hadis-i şeriflerde, (Sürekli iki rekat kuşluk namazı kılanın günahları deniz köpüğü kadar olsa da affolur), (Teravih kılanın geçmiş günahları affolur), (Tesbih namazı kılanın günahları dağlar kadar da olsa Tanrı affeder) buyuruluyor. Bu müjdelere kavuşmak için Ehl-i sünnet itikadında olmak, bid’at işlememek gerekir. Hadis-i şerifte, (Bid’at işleyenin hiçbir ibadeti kabul olmaz) buyuruldu.

Günahlarına tevbe edip haramlardan kaçmak gerekir. Hadis-i şerifte, (On liralık elbisenin, bir lirası haram olsa, o elbise ile kılınan namaz kabul olmaz) ve (Haram yiyenlerin farzları da, sünnetleri de kabul olmaz) buyuruldu. Ek olarak farz borcu olmamalıdır. Hadis-i şerifte, (Farz borcu olanın nafileleri kabul olmaz) buyuruldu. (Fütuh-ül gayb)

Şu halde ilkin itikadımızı düzeltmemiz, haramlardan kaçmamız ve farz borçlarını ödememiz gerekir. Haram işleyenin ibadeti sahihtir. Doğrusu borçtan kurtulur. Fakat vaat edilen sevaba kavuşamaz. (Şu duayı okuyan, şu iyiliği meydana getiren şu kadar sevaba kavuşur) denince de yukarıda bildirilen şartların bulunması gerekir.

Hadis-i şerifte, (Şahıs sevilmiş olduğu ile beraberdir) buyuruluyor. İnsan dünyada kimi seviyorsa, ahırette onunla birlikte olur. Bir kimse, Peygamber efendimizi sevse, ahırette Onunla birlikte olur. Fakat yukarıda bildirildiği şeklinde ilkönce müslüman olması gerekir. Bir gayrimüslim de (Fazlaca akıllı bir adammış) diyerek sevebilir. Bu sevgisi onu Cennete götürmez. Hazret-i İsa’yı seven de onunla Cennette olur. Fakat Hristiyanlar Cehenneme gidecektir. Sevginin de ölçüsü vardır. Onu ilah olarak değil, Peygamber olarak sevmek ve müslüman olmak şarttır.

Hadis-i şeriflerde, (Cennete temizler girer), (İmanın yarısı sabır, yarısı şükürdür) buyuruluyor. Bu hadis-i şeriflere bakınca, temiz olanın yada sabredip şükredenin Cennete gideceği anlaşılabilir. Oysa bir gayrimüslim de temiz olabilir, sabredebilir, şükredebilir. Şu halde Cennete gidebilmek için müslüman olmak, doğru itikada haiz olmak, bid’atten kaçmak farzları yapmış olup haramlardan uzak durmak gerekir. (Hadika)

Kötülükten kaçan her mümin Cennetliktir. Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Rabbinden korkup da kendini kötülükten alıkoyanın gideceği yer elbet Cennettir.) [Naziat 40,41]

Hiç kimseye kötülüğü dokunmayıp, evinde oturarak dinin yayılması için hizmet etmeyenlerle, gece gündüz Tanrı yolunda hizmet edenlerin dereceleri elbet farklıdır. Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Allahü teâlâ, mal ve canları ile cihad edenleri, aşama bakımından oturanlardan üstün kılmıştır.) [Nisa 95]

Bunun şeklinde, cemaatle namaz kılmak yalnız başına namaz kılmaktan 27 aşama daha fazladır. Camide cemaatle namaz kılmak, evde cemaatle namaz kılmaktan daha çok sevaptır. Peygamber efendimizin mescidinde kılınan namaz da öteki camilerde kılınan namazlardan oldukça üstündür. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Mescid-i Aksada kılınan bir namaz, öteki camilerde kılınan bin namaza, Medine mescidinde kılınan namaz ise onbin namaza, Mescid-i haramda [Kâbe’de] kılınan bir namaz da yüzbin namaza bedeldir.) [İ.Gazali]

Düşman karşısında cihad ederken namaz kılmak ise, hepsinden daha çok sevapdır. Namazı şer’i özürsüz terketmek ise oldukça büyük günahtır. (Cami-ül fetava)da buyuruluyor ki:
(Düşman karşısında bir namazı kılmak mümkün iken kıl! Terk etmek, yediyüz büyük günah işlemiş şeklinde günahtır.)

Her çeşit zorluğa karşın namazı terk etmeyenlerin ecri oldukça büyük olur. Dini yaymakta olanların kıldıkları namaz da, muharebede düşman karşısında kılınan namaz şeklinde oldukça sevaptır.

Bir önceki yazımız olan Müdara ve Müdahene başlıklı makalemizde mudahene ve mudara hakkında bilgiler verilmektedir.

Kontrol Et

Şık ve güzel giyinmek

Sual: Zenginin eski elbise giymesi uygun mudur?CEVAP Resulullah efendimiz, eski elbiseli birine, (Malın yok mu?) …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.