Doğru iman bilgileri>Allah’a iman>Allah’a güvenmek ve tevekkül – Cennetin Bahçesi https://www.cennetinbahcesi.com Dini Paylaşım Sitesi Wed, 17 Apr 2019 22:49:10 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.0.7 110917297 Allah’a hüsnüzan etmeli https://www.cennetinbahcesi.com/2019/04/18/allaha-husnuzan-etmeli/ https://www.cennetinbahcesi.com/2019/04/18/allaha-husnuzan-etmeli/#respond Wed, 17 Apr 2019 22:49:10 +0000 Allah’a iman>Allah’a güvenmek ve tevekkül]]> http://www.cennetinbahcesi.com/?p=5270

Sual: (Ben kulumun zannı üzereyim. Beni iyi mi zannederse o şekilde bulur) hadis-i kudsîsinden murat nedir? Oldukca günahkâr bir Müslüman, (Tanrı bizi affeder) diye hüsnüzan etse affedilir mi?
CEVAP
Eğer kul, Tanrı’ın kendisini affedeceğini umuyorsa, onu affeder. Tanrı’tan ümidini kesmişse, (Ben ne olursa olsun cehennemliğim) diyorsa, Cehenneme gider. Bir hadis-i şerif:
(Kıyamette, günahkâr biri, Cehenneme götürülürken, “Ya Rabbî, dünyada sana hep hüsnüzan ettim, rahmetinden ümidimi kesmedim” der. Allahü teâlâ da, “Onu bırakın! Kulumu beni zannettiği benzer biçimde karşılarım” buyurur.) [Beyhekî]

Gençlikte, Tanrı’ın azabından korkmalı, günahlardan oldukça sakınmalı. Gevşek davranırsa küfre düşebilir. Fakat ihtiyarlayınca, ömrünün sonuna doğru, öleceği süre, daha oldukça Allahü teâlâya hüsnüzan etmeli. Şu demek oluyor ki (Ben oldukça günahkârsam da, Allahü teâlâ beni affeder) diye umut etmelidir! Bir hadis-i şerif:
(Ölürken ne olursa olsun Allahü teâlâya hüsnüzan edin!) [Müslim]

Ölüm hâlindeki bir Müslüman, (Günahlarımdan korkuyor, fakat Tanrı’tan umut kesmiyorum) söylediği süre, Peygamber efendimiz, (Bu şekilde korku ile umut, şu ölüm anında kimde bulunursa, Allahü teâlâ, ona umduğunu verir ve onu korktuğundan güvenilir kılar) buyurur. (Tirmizî)

Vefat etmiş bir zatı, rüyada görüp hâlini merak ederler. O da, (Allahü teâlâ, (Ey fena yaşlanmış, şunları niçin yaptın?) diye beni azarlayınca, oldukça korktum. Ben de, “Ya Rabbî, hadis-i kudsîde okuduğuma nazaran bana bu şekilde işlem edilmeyeceğini sanıyordum” dedim. (Iyi mi işlem edileceğini sanıyordun?) buyurdu. Ben de, (Müslüman olarak saçı sakalı ağaran kuluma azap etmekten hayâ ederim) mealindeki hadis-i kudsîyi okuduğumu söyledim. Allahü teâlâ, (Evet, o hadis-i kudsî doğrudur. Ben de seni mağfiret ettim) buyurdu. (Kıyamet ve Âhiret)

Allahü teâlânın, her sıfatı benzer biçimde merhameti de sonsuzdur. Bir âyet-i kerime meali:
(Tanrı’ın merhameti sonsuzdur.) [Furkan 70]

(Sonsuz acıma sahibi, zerre kadar imanı olana normal olarak rahmet eder) diye düşünmeliyiz. Bir hadis-i şerif:
(Allahü teâlânın mümine olan merhameti, bir annenin çocuğuna olan merhametinden daha üstündür.) [Buhârî]

Bir anne, evladını Cehennem ateşine atar mı? Elbet atmaz. Daha merhametli olan Rabbimiz, mümin kulunu asla atmaz. Yeter ki, zerre imana haiz olalım! Zira (İmansız olana acıma etmem) buyuruyor. Zerre imanı olana, yüzünü Rabbimize dönene, Ona hüsnüzan edene oldukça acıma eder. Şu hadis-i kudsîyi unutmamalıyız:
(Ben, kulumun beni zannettiği benzer biçimde ona işlem ederim. O, beni andıkça ben onunla beraberim. O, beni gizli saklı anarsa, ben de onu gizli saklı anarım. O, beni bir cemiyet içinde anarsa, ben de onu daha hayırlı bir cemiyet içinde anarım. O, bana bir karış yaklaşırsa, ben ona bir zra yaklaşırım. O, bana bir zra yaklaşırsa ben ona bir kulaç yaklaşırım. O bana yürüyerek gelirse, ben ona koşarak giderim. Bana şirk koşmadan dünya dolusu günahla gelse, ben de onu bir o denli oldukça mağfiretle karşılarım.) [Buhârî, Müslim, İ. Ahmed]

O hâlde, Allahü teâlâya hep hüsnüzan etmeliyiz. Günahımız ne kadar oldukça olsa da, bizi affedeceğine hüsnüzan ederek ümitli olmalıyız. Bir âyet-i kerime meali:
(De ki: “Ey oldukça günah işlemekle haddi aşan kullarım, Tanrı’ın rahmetinden [bizi affetmez diye] ümidinizi kesmeyin! Zira Tanrı, [imanı olanın] tüm günahlarını asla şüphesiz affeder. Elbet O, sonsuz mağfiret ve nihayetsiz acıma sahibidir.) [Zümer 53]

]]>
https://www.cennetinbahcesi.com/2019/04/18/allaha-husnuzan-etmeli/feed/ 0 5270
Tefviz şiirinin açıklaması https://www.cennetinbahcesi.com/2019/04/17/tefviz-siirinin-aciklamasi/ https://www.cennetinbahcesi.com/2019/04/17/tefviz-siirinin-aciklamasi/#respond Wed, 17 Apr 2019 17:47:20 +0000 Allah’a iman>Allah’a güvenmek ve tevekkül]]> http://www.cennetinbahcesi.com/?p=5269

Sual: Erzurumlu İbrahim Hakkı hazretlerinin Tefvizname adlı şiirini anlamakta güçlük çekiyorum. Açıklar mısınız?
CEVAP
Şiir açıklamak oldukca zor olsa gerek. Bu şiirde tefviz işleniyor. Tefviz, her şeyin Tanrı’ın takdiri ile olduğuna inanmak, işlerini Allahü teâlâya havale etmek, Onu kendine vekil yapmak, Ona tevekkül edip güvenmek, Ondan gelene güzelce sabretmek anlamına gelir. Bu zor ise de oldukca kıymetlidir. Tevekkülün zirvesine çıkan İbrahim aleyhisselam, ateşe atılırken bile tevekkülünü bozmadı.

Şiir şu şekilde başlıyor:
Hak şerleri hayr eyler
Zannetme ki gayr eyler
Arif onu seyr eyler

Mevla görelim neyler
Neylerse güzel eyler.

Şöylece de sonlanıyor:
Vallahi güzel etmiş,
Billahi güzel etmiş,
Tallahi güzel etmiş

Tanrı görelim netmiş
Netmişse güzel etmiş.

Şimdi baştan sıra ile açıklayalım:
1- Allahü teâlânın; fena işin neticesini hayra çevirilmiş olduğu oldukca görülmüştür. Arif olan bunu kolayca anlamış olur. Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Hoşlanmadığınız şey sizin iyiliğinize; sevdiğiniz şey de, kötülüğünüze olabilir. Siz bilmezsiniz, Tanrı bilir.)[Bekara 216]

Bir örnek verelim: Hudeybiye anlaşmasına bakılırsa, bir kâfir Müslüman olursa, Müslümanlar bunu aralarına alamayacaklar, fakat Müslüman olduktan sonrasında yine kâfir [mürted] olanı ise, müşrikler yine saflarına alacaktı. Görünüşte bu antak kalma Müslümanların aleyhine idi. Peygamber efendimiz, neticeyi peygamberlik nuru ile görüp imzaladı. Antak kalma Müslümanların lehine neticelenince, müşrikler, anlaşmayı bozmak zorunda kaldılar. (M. Ledünniyye)

Üniversitede bir yıl sınıfta kalmak birkaç yönden zararlıdır. Memuriyet hayatına bir yıl sonrasında girilir. Bir yıl sonrasında emekli olunur. Bir senelik maaştan yoksun kalınır. Bir yılı yitirmiş olur.

Yakından tanıdığım bir dost, sınıfta kalınca üzülür. Fakat o yıl yeni arkadaşlarla tanışır. Eyyamcı olan bu genç, o arkadaşlarının yardımıyla iyi bir Müslüman olur. Sınıfta kalması onun için büyük bir nimet olur.

Yakışıklı bir genç nüzul olur. Nüzul olduktan sonrasında ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarını okur. Dinini doğru olarak öğrenir ve yaşamaya adım atar. Hâlbuki evvelde dinden imandan habersiz yaşıyordu. Hiçbir tembih de kâr etmiyordu. Şimdi bu nimete kavuşmasına sebep olan nüzul hastalığı için Allahü teâlâya sürekli hamd eder.

Demek ki, (Hoşlanmadığımız bir şey bizim için hayırlı) olabiliyor. İnsan, bir işin sonucunun iyi mi, fena mü olacağını bilmesi imkansız. Hayır zannettiği oldukca şey, şerle, şer zannettiği oldukca şey de, hayırla neticelenebilir. Bunun için bir işte ısrar etmemelidir.

2-
Tevekkül edip işlerini Tanrı’a havale eden ve sonucu sabırla bekleyen Müslüman, rahat eder. İkinci üçlükte tevekkül, tefviz, sabır ve rıza var.

Tevekkül, değiştirilmesi insan gücünün haricinde olan acı olayların, ezelde takdir edildiğini bilip, üzülmemek, Tanrı’tan geldiğini düşünerek seve seve karşılamaktır.

Başa gelen işe sabredilirse ecri görülür. Sabredilmezse, günaha girilir ve sıkıntıya düşülür. Sabır, tökezlemeyen binektir. Sabır, acı ise de meyvesi tatlıdır.

Sabır üç çeşittir:
Belaya sabır, din bilgilerini öğrenirken ve yakarma yaparken sabır, günah işlememek için sabır. Sabrın önemi büyüktür. Kur’an-ı kerimde mealen buyuruldu ki:
(Sabretmekte yarış edin!) [Al-i İmran 200]

(Tanrı sabredenlerle beraberdir.) [Bekara 153]

(Sabredenlere, mükâfatları hesapsız verilir.) [Zümer 10]

3- Kalbini Ona bağla, her şey takdirledir. Önlem takdiri bozamaz. Önlemli ol; fakat tedbirine güvenme!

4-
Merhametle yaratan, bolca rızık veren Hak teâlâ, tevekkül edenin her işini en iyi şekilde yapar.

5-
Hacetleri bitiren Tanrı’a yalvar, Ondan kaçma! Nefsine uyup başkasına el açma!

6-
İlle de şu iş şu şekilde olsun deme! Eğer o iş, istemediğin şekilde olmuşsa, asla üzülme, Hakkın takdirine razı ol!

7-
Boş yere üzülme, her iş Haktandır, öyleki olmasında sayısız hikmet vardır.

8-
Allahü teâlânın her işi düzgündür, aklımız almasa da hepsi uygundur.

9-
İşini Hakka bırak, uzakları oldukca yakın, yakını eder ırak,

10-
Onun işinde hata olmaz. Onun emrine uymayan yanar. Yeter ki sabretmeyi bil.

11-
Bu işler niye bu şekilde deme. Bunlar devamlı bu şekilde. Önemli olan işin sonudur.

12-
Nefsine uyup da, asla kimseyi hor görme, kalbini kırma! Bağırıp çağırma!

13-
Müminde hile olmaz, fitne çıkarmaz. Ondan zarar gelmez. Arife tanım olmaz.

14-
Onu vekil edip kadere razı olarak güzel sabretmek hoş, bundan gayrısı boş.

15-
Allahü teâlâ, kendisini anana, imdat diyene yardım eder.

16-
Çaresiz kalsan, yazdırır buyrultu, derhal bulunur derdine derman, köle iken olursun sultan.

17-
Kâh ağlatır, kâh güldürür. Kimini yaşatır, kimini öldürür. Yaratmakla yorulmaz, hikmetinden sorulmaz.

18-
Nimet verir ve alır, zarar ve yarar verir, alçaltıp yükseltir.

19-
Kalbleri değiştirir, kimini susuz bırakır, bazısına kevser içirir, herkesi değişik bir imtihandan geçirir.

20-
Kimini huysuz yapar, bazısına güzel alışkanlık verir, kimini sevip sevdirir.

21-
Kimini oldukca renkli, kimini renksiz, kimini gamlı, kimini gamsız yapar.

22-
Azca yiyip içen azca uyur, hantallıktan kurtulur, zihni açılır, rahmet saçılır.

23-
Beraberce gezme, dostunu üzme, Hak sese ver kulak, nefsin benzer biçimde olma ahmak.

24-
Maziyi bırak, istikbale de dalma, hep bugünü de düşünme!

25-
Tembelliği söküp at, Tanrı’ı eyle hep yâd, rıza-i Haktır maksat.

26-
Kötüdür gaflet, agâh ol oldukça, arayan bulur Mevlayı elbet.

27-
Her sözden nasihat al, her şeydeki güzelliği gör, bunlar sana ganimet.

28-
Tanrı’ın ihsanı olarak sonsuz kurtuluşu müjdeleyen birçok işaret var.

29-
Söyleyene değil, söyletene bak, her sözden faydalan öğrenek alarak

30-
Hakkın rızasına kavuşmak için, edep ve güzel terbiye sahibi olmak gerekir.

Son mısralarda, Allahü teâlânın, her şeyi güzel yarattığı, akrep, yılan, fare benzer biçimde zararı dokunan hayvanları yaratmasında, birçok hikmet bulunmuş olduğu, yerde ve göklerde faydasız hiçbir şey yaratmadığı, üç kere yemin edilerek kati bir halde bildirilmektedir.

]]>
https://www.cennetinbahcesi.com/2019/04/17/tefviz-siirinin-aciklamasi/feed/ 0 5269
İnsanlara ihtiyacını söylemek https://www.cennetinbahcesi.com/2019/04/17/insanlara-ihtiyacini-soylemek/ https://www.cennetinbahcesi.com/2019/04/17/insanlara-ihtiyacini-soylemek/#respond Wed, 17 Apr 2019 12:46:31 +0000 Allah’a iman>Allah’a güvenmek ve tevekkül]]> http://www.cennetinbahcesi.com/?p=5268

Sual: (İhtiyaçları insanlara bildirmemeli) deniyor. Bildirilmeyince ihtiyacımız iyi mi karşılanır?
CEVAP
Burada, ihtiyaçların karşılanmasını Allahü teâlâdan değil de, insanlardan beklemek kastediliyor. Doğrusu sebebe yapışmak için, ihtiyacımızı başkasına bildirsek de, gene ona değil Allahü teâlâya güvenmek ve Ondan beklemek gerekir. Hadis-i şerifte, (İnsan, gereksinimlerini, Tanrı’a havale ederse, gereksinimlerini [meydana getirecek sebepleri] kayra eder) buyuruldu. Örneğin, her insanın ona acıma ve hizmet etmesini temin eder, böylece gereksinimleri görülmüş olur. Başka bir hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(İnsan, umut bağladığı yere havale edilir. Eğer Tanrı’tan başkasına umut bağlamazsa, Allahü teâlâ da onun işini kendi üstüne alır, başkasına havale etmez.) [Hâkim]

Kim Tanrı içinse, Tanrı da onun içindir. Allahü teâlâ, her işte rıza-i ilahiyi düşüneni kendi himayesine alır. İnsanların rızasını gözetip, Rabbimizin rızasına uymayanların işini insanlara bırakır.

Yahya bin Muaz-ı Razi hazretleri buyuruyor ki: İnsanlar seni, Tanrı’ı sevdiğin kadar sever. Tanrı’tan korktuğun kadar, senden korkarlar. Tanrı’a itaat ettiğin kadar, sana itaat ederler. Ona itaatin nispetinde, sana hizmet ederler. Hülasa, her işin, Onun için olsun! Yoksa hiçbir işinin faydası olmaz. Hep kendini düşünme! Allahü teâlâdan başka, hiç kimseye güvenme!

İmam-ı Rabbani hazretleri, (Eşin, dostun gönüllerini yapmak için, kendini günaha sokmak ve ahiretin sonsuz azaplarına atılmak, aklı olanın yapacağı iş değildir) buyuruyor.

Ebu Muhammed Raşi hazretleri buyuruyor ki:
Kendin ile Allahü teâlâ içinde en büyük perde [engel], hep kendi menfaatini düşünmek ve kendin şeklinde, bir acize güvenmektir. Sofilik, istediğin her yere gidebilmek ve bulutların gölgesinde rahat etmek ve herkesten saygı görmek değildir. Her halinde Allahü teâlâya güvenmektir.

Ilkin Tanrı’a, sonrasında sana
Sual:
Birine bir şey verirken ya da çocuğunu bırakırken, (Ilkin Tanrı’a, sonrasında sana emanet ediyorum) demek caiz midir? (Tanrı’a pek güvenmiyorum, onun için sana da emanet ediyorum) anlamı çıkmaz mı?
CEVAP
Müslüman, o manada söylemez. Emanet edilecek aslolan yerin, Allahü teâlâ bulunduğunu bilir. Esasen bu sözüyle bunu bildiğini ve buna inanç ettiğini de bildiriyor, ek olarak bu kıymetli bilgiyi karşısındakine de hatırlatıyor, doğrusu sen de bunu unutma demeye getiriyor.

(Deveni bağla, sonrasında Allahü teâlâya tevekkül et) hadis-i şerifi, sebeplere yapıştıktan sonrasında, neticesini Tanrı’a bırakmak icap ettiğini bildiriyor. Birine çocuğunu emanet etmek, deveyi bağlamak gibidir. Deveyi bağlamadan Tanrı’a emanet etmek, tevekküle aykırıdır.

(Ilkin Tanrı’a, sonrasında sana emanet ediyorum) demek, (Bunu sana emanet ediyor, Tanrı’a da tevekkül ediyorum) anlama gelir. Yoksa (Allaha güvenmediğim için, sana emanet ediyorum) demek değildir.

]]>
https://www.cennetinbahcesi.com/2019/04/17/insanlara-ihtiyacini-soylemek/feed/ 0 5268
Allah bes, bâki heves https://www.cennetinbahcesi.com/2019/04/17/allah-bes-baki-heves/ https://www.cennetinbahcesi.com/2019/04/17/allah-bes-baki-heves/#respond Wed, 17 Apr 2019 07:46:25 +0000 Allah’a iman>Allah’a güvenmek ve tevekkül]]> http://www.cennetinbahcesi.com/?p=5267

Sual: Allah bes, bâki heves ne anlama gelir?
CEVAP
Bes, kâfi, yeter, yetişir anlama gelir. Bâki, kalan anlama gelir. Heves ise, nefsin isteği, geçici arzu anlama gelir. Allah bes diyen, Allahü teâlâya tevekkül etmiş olur. Tevekkül, vekil etmek, işini başkasına havale etmektir. Istılahta ise, Allah’a güvenmek, Ona dayanmaktır.

Tevekkül, değiştirilmesi insan gücünün haricinde olan acı olayların, ezelde takdir edildiğini bilip, üzülmemek, Allah’tan geldiğini düşünerek seve seve karşılamaktır. Allah bes diyen, [Ona tevekkül eden] doğrusu onu vekil eden kurtulur. [Vekil: koruyucu, gözetleyici, bakıcı, destek.]

Bes Farsçadır. Allah bes ifadesinin Arapçası, Hasbiyallah anlama gelir. Hasbiyallah, Allah bana yetişir anlama gelir. Hasbiyallahü ve ni’mel vekil ise, Allah bana yetişir, O, güvenilip dayanılan ne güzel vekil, anlama gelir. Hasbünallahü ve ni’mel vekil ise, Allah bizlere yetişir, O, güvenilip dayanılan ne güzel vekil, anlama gelir. Kur’an-ı kerimde, yürekli müminlerin, (Hasbünallahü ve ni’mel vekil) dedikleri bildiriliyor. (Al-i İmran 173)

Allahü teâlâ, Peygamber efendimize buyuruyor ki:
(Sana hile yapmak isterlerse, Allah sana kâfidir.)
[Enfal 62]
(
[Ey resulüm, senden] yüz çevirirlerse, “Hasbiyallahü la ilahe illa hüve aleyhi tevekkeltü ve hüve rabbül arşil azim” de! = Allah bana kâfidir, Ondan başka ilah yoktur, ben bir tek Ona güvenir, Ona dayanırım. O büyük Arşın sahibidir.) [Tevbe 129] (İlla hüve kelimesinde durulursa, illa hü diye durulur.)

(De ki:
Hasbiyallahü aleyhi yetevekkel-ül-mütevekkilün= Bana Allah yeter, güvenip dayanacaklar, sadece Ona güvenip dayanırlar.) [Zümer 38]
(Allah’a dayan; vekil olarak Allah sana yeter.)
[Nisa 81]

(Müminlere, “Düşmanlarınız, size karşı asker topladı; onlardan sakının” denildiğinde bu, onların imanlarını arttırdı ve “Hasbünallahü ve ni’mel vekil” dediler.) [Al-i İmran 173]

Zümer suresinin 36. âyetinde mealen, (Allah kuluna kâfi değil mi) buyuruluyor. Evet, (Allah bes) demeliyiz. Bu şekilde hiç kimseye de şeytan musallat olması imkansız. Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:

(İman edip de yalnız Rablerine tevekkül eden kimselere şeytan hâkimiyet kuramaz.) [Nahl 99]

Her Müslümanın Allahü teâlâya tevekkül etmesi farzdır. Tevekkül imanın şartıdır. Bu sebeple âyet-i kerimede mealen buyuruluyor ki:
(Eğer imanınız var ise, Allah’a tevekkül ediniz!) [Maide 23]

Bir insan için en büyük makam, Allahü teâlânın rızasına, sevgisine kavuşmaktır. O halde tevekkül etmek gerekir. Bu sebeple Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Allah, tevekkül edenleri normal olarak sever.) [Al-i İmran 159]
(Dünya hayatında size verilen nimetler geçicidir. İman edip, Rablerine tevekkül edenler, Ona güvenip dayananlar için, ahirette verilecek Allah’ın indindeki mükâfat ise, dünya nimetlerinden daha hayırlı ve daha süreklidir.)
[Şurâ 36]

Hadis-i şeriflerde de buyuruluyor ki:
(Hasbiyallahü ve ni’mel vekil sözü her korku için bir emniyettir.) [Deylemi]
(Sabah akşam 7 kere,
“Hasbiyallahü la ilahe illahü, aleyhi tevekkeltü ve hüve Rabb-ül arşil azim” okuyan, dünya ve ahiret sıkıntısından kurtulur.) [İbni Sünni]
(Bunu on kez okuyanın sıkıntısını Allahü teâlâ giderir.)
[Şir’a]

(Sıkıntılı iken “Hasbünallahü ve ni’mel-vekil” deyiniz!) [İbni Merdeveyhi]
O halde Allah bes [hasbiyallah] demek ve bu sözde İbrahim aleyhisselam benzer biçimde durmak gerekir.

Bâki heves, masivadır, Allah’tan gayrı şeylerdir. Allah’tan gayrı şeylerle uğraşmak ise faydasız işle zaman geçirmektir. Hadis-i şerifte, (Bir kimsenin faydasız işle zaman geçirmesi, Allahü teâlânın, onu sevmediğine alamettir) buyuruldu. (Mek. Rabbani)

On cümle
Muhammed bin Hişâm anlatır: Ma’rûf-ı Kerhî bana; “Sana; dünya ve ahiret saadeti için on cümle öğreteyim. Bu şekilde yakarma edenin duası kabul olur” dedi. “Yazayım mı” dedim. “Hayır, Behr bin Hâris iyi mi yine ederek bana öğrettiyse, ben de aynı şekilde sana öğretirim” diyerek şu hadisi bildirdi:

(Her namazdan sonrasında [dua ederken], şu on cümleyi söyleyenin dualarını Allahü teâlâ kabul eder:
1- Dinim için Allah bana kâfidir.
2- Dünyam için Allah bana kâfidir.
3-
[İki cihan] endişelerim için Allah bana kâfidir.
4- Haset eden için Allah bana kâfidir.
5- Bana haksızlık eden için Allah bana kâfidir.
6- Fenalık etmek isteyen için Allah bana kâfidir.
7- Ölüm anında Allah bana kâfidir.
8- Kabirde Allah bana kâfidir.
9- Mîzanda Allah bana kâfidir.
10- Sıratta Allah bana kâfidir.
Kendisinden başka hiçbir ilâh olmayan Allah bana kâfidir. Ona tevekkül eder, Ona yalvarırım.)
[Nevadir-il Usul, Hakîm-i Tirmizi]

]]>
https://www.cennetinbahcesi.com/2019/04/17/allah-bes-baki-heves/feed/ 0 5267