Anasayfa » Genel » Cennetin Bahçesi » Gençlerin İletişim Bozuklukları

Gençlerin İletişim Bozuklukları

Bu dönemde çocugun fiziksel gelişimi ruhsal gelişimi hat safada yer alır kişinin deyişirken deyiştiği ve kendi olmaya başladığı bir süreçtir. Bu süreçde fiziksel ve duygusal iç çatışmalar, kuşak çatışması eylem ve söylemlerdeki çelişkiler ve tutarsızlıklar yoğun bir anlamlandırma arayışında tam olarak yer almaktadır. Bu sebepten bağımsız ve özgür olmak için çaba harcarken  bağımlı olmaya zorlanması denenmiş sınırlar içerisinde tutulmaya çalışması üstlenemeyece bazı sorumlulukları almaya kendini mecbur bırakılması, kişisel tercihlerinin ve kendisi ile ilgili kararlarının dikkate alınmaması ve biz yetişkinler tarafından belirlenen kalıplara göre davranma-ya mecbur bırakılması gençlerimizi oldukça bunaltmaktadır. yaşadığı duygusal zorlanmalar.temel yönelişi KENDİ KİMLİĞİNİ OLUŞTURMAK olan bir gencin hayat programını dahada karmaşık hale getirebiliyoruz bilmeden peki gencleri ne itiyor mutsuzluğa neden hep yargılayıcılar, neden hep sorguluyorlar biz ebebeyinlerini.Çok düşündum ama kati bir sonuca varamadım. Buda ebebeyiğin olarak ne kadar çaresiz kalışımın neticesi. Çünki ben nekadar yakından tanıyorum desem bile onun benden uzaklaşmasını engelleyemıyorum Peki buna sebep ne olabılır.

1Çok ders çalışıp az verim alma.

2Her gecen gün)aşağılık kopleksini aşılayan biz bireyler sen yapamassın gibi.

3 Sevgili bulamayıp arkadaşlar arasındaki düşülen kaygı.

4 Beğenilmeme korkusu

5Maddi yönden eksiklik.

6Derdini anlayacak bi dost arkadaş bulamama.

7Gelecek kaygısı. vs. vs. peki mutlu olmaları için ne yapmalı?bunlardan bir kaçı yetermi?

 

Kimine göre mutluluk ilahidir.Kimine göre maddi. Sizce bunlardan hangisi?Genclikte maddi gelecekde manevi mi? yoksa tam tersimi?Öf ne çok soru var aklım karıştı demeyelim hadi canım sende sanki bizim zamanımızda böylemi idi terlikle ağzımıza vurup otur oturduğun yerde diyip bizi susturanlarmı suçlu? Yoksa zaman deyiştikce susmayan çocuklarımız mı suçlu. yok aslında bir suçlu.

 

Ne geçmişde ne gelecekde-ki ebebeyinler suçlu. Sadece zaman,gunumuz de okadar çok ki uyarıcı biz ana babalara ve çoçuklara mesela biz büyükler ayakta kalma savaşı verirken eşler arası iç savaş yaşarken galiba kendimize düşüp evlatlarımızı ihmal ediyoruz ki hayatta en önemli olan yatırımımızı geri planda bırakıyoruz bize ayak bağı oldunu düşünüyoruz. HA bilerekmi hayır insan evladından usanırmı hayır.

Sevgimiz sonsuz onlara karşı ama saygımız onun da bir birey oldunu kabul edemiyoruz kendi kararlarını alabileceyine tahammul edemiyoruz. İstıyoruzki kalk diyince kalksın yat deyince yatsın hiç sormasın yargılamasın bişeyde istemesin ooooh harıka kimde var acaba böyle bi evlat dostlar başına ama yok olamaz olursa bi sakatlık var zaten bi yanlışlık çünki aklı başında bir birey kendi kararlarını alabilir doğruyu yanlışı tercih edebilir.

Bize düşen görev uzaktan takip edip yanlış yapmasını engellemeye çalışmak bunu yaparken aradakı saygı ve sevgi mesafesini korumaktır aslolan ben bir anneyim bu kadarını düşünebilirim.Ya babalarımız bakın aile içi iletişim bozuklukları varsa bir ailede orada sağlıklı güllerin yetişmesi söz konusu bile olamaz kaldıki bir başak yetiştirirken önce zemini hazırlayıp toprağa gücüne güç katacak gübre saçmak lazım sonra suyunu her istediğinde yanı sevgisini güneşe katıp vermek lazım biz aileler olarak ben görevimi tam anlamıyla yerine getirdime inanmıyorum ama sadece anneyle bitmez ben bütün gün dışardayım zaten yoruluyorumla kurtulamaz babalar elimden bi fark etseler bir annenin tek başına ne kadar etkili olabileceğini bi anlasalar işte ozaman boynunu gök yüzündeki güneşe kaldırıp başaklarını rüzgarda sallamazmı kopan fırtınalarda ayakta kalmazmı her kırıldığını zannettiği anda bizlerin gölgesine sığınmazmı kırmayalım dostlarım goncalarımızı başaklarımızı eğer ki girmişsek hayır yoluna evlatlarımız hayrımıza açılan kapılarımız olsun bizden sonrada yurek yurek gelen dualarımız olsun…

Bir önceki yazımız olan Hepimiz Din Kardeşiyiz başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.

Kontrol Et

rrr

Bir önceki yazımız olan Hepimiz Din Kardeşiyiz başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.