Anasayfa » Genel » İçki, dinimiz ve sağlığımız

İçki, dinimiz ve sağlığımız

Sual: Şarabın, alkollü içkilerin, sağlığa yararlı olduğu, dozunda içki içmenin günah olmadığı söyleniyor. İçkinin dinimizdeki yeri nedir?
CEVAP
Kur’an-ı kerimde, hadis-i şeriflerde hamr kelimesi geçer. Hamr = alkollü içkidir. İçkinin, çeşitli hastalıklara yol açmış olduğu, aklı azalttığı, karaciğeri bozmuş olduğu, beyni ve sinirleri harap etmiş olduğu, bilimsel olarak onlarca defa tespit edilmiştir. Bir kimse, müslüman olmasa bile, sağlığa olan zararından dolayı içkiden uzak durmalıdır! Müslüman ise, sağlığa asla ziyanı olmasa da, tek damla içmemelidir. Kur’an-ı kerimde mealen buyuruldu ki:
(Ey inanç edenler, içki, kumar, putlar, fal okları şeytanın necis işleridir; bunlardan uzak durun ki kurtuluşa eresiniz. Şeytan, içki ve kumar ile aranıza düşmanlık ve kin sokmak, sizi Tanrı’ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık hepiniz vazgeçin!) [Maide 90,91]

Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(İçkinin haram olduğuna dair kati yargı indi.) [Müslim]

(İhtimar [alkol teşekkül] etmiş her içki haramdır.) [Ebu Davud]

(Bir çok sarhoş eden içkinin, azını da içmek haramdır.) [Nesai]

(İçkide ilaç özelliği yoktur. Hastalık yapar.) [Müslim]

(İçki, tüm kötülüklerin başıdır.) [Taberani]

(İçki fenalık doğurur.) [Beyheki, Ruzeyn]

(İçki her kötülüğün anahtarıdır.) [İbni Mace]

(Tanrı’a ve ahirete inanan içki içmesin, içki içilen sofraya da oturmasın!) [Taberani]

(İçkiden sakının! Ağaç dal budak salmış olduğu benzer biçimde, içki de, fenalık saçar.) [İbni Mace]

(İçki, günahların en büyüğüdür, her kötülüğün ve her günahın anasıdır.) [Taberani]

(İçki içenin haya perdesi yırtılır, şeytan ona yoldaş olur, her kötülüğe sevk eder ve her iyilikten alıkoyar.) [Taberani]

(Alkoliğin, kabrinden kalkarken, iki gözü içinde, “Bu Tanrı’ın rahmetinden mahrumdur” yazısı görülür.) [Deylemi]

(Rahmet melekleri, sarhoştan uzak durur.) [Bezzar]

(İçki içenin, kıyamette yüzü kara, dili sarkıktır, kirli kokusundan hepimiz kaçar.) [Zevacir]

(Bir vakit gelir ki, içkinin adı değiştirilip helal sayılır.) [İ. Ahmed]

(İçki, zinadan kötüdür.) [R.Nasıhin]

(Allahü teâlâ, içki içene, içirene, alıp satana, yapana, saklayana, taşıyana, kendisine götürülene ve parasını yiyene nalet etti.) [İbni Mace]

(Emanete hıyanet edilir, zekat ceza benzer biçimde istenmeyerek verilir, aşağı kimseler, başa geçer, zalimlere şerrinden korkulmuş olduğu için iyilik edilir, içkiler içilir, çalgılar çalınır ve sonrasında gelenler [türediler] öncekileri kötülerse, çeşitli felaketlere maruz bırakılırlar.) [Tirmizi]

(Bir kral, bir adamı tutup “içki, katillik, zina ve domuz eti yemekten birini seç, yoksa seni öldüreceğim” der. Adam içkiyi seçer. Onu içince hepsini de yapar.) [Taberani, Hakim]

(Kötülüklerin hepsi kilitli bir yerdedir. Bu yerin anahtarı içkidir. İçki içen, o kapıyı açıp içine düşer.) [Abdürrezzak]

(Tüm kötülükler bir yere toplanmıştır. Bu yerin kilidi zina, anahtarı içkidir. Tüm iyilikler de bir yerde toplanmıştır. Bu yerin kilidi namaz, anahtarı abdesttir.) [İslam Ahlakı]

(Eski zamanlarda bir abid, insanlardan ayrı bir yerde yakarma ederken, bunu gören bir karı, ona gönlünü kaptırır, hizmetçisini gönderir. Hizmetçi, abide gelip; bir şahitlik için sizi çağırıyorlar der. Abid de gider. Birkaç kapı geçerek güzel kadının yanına varır. Hanım, “Ya bu evladı öldür, ya benimle zina et yada şu şaraptan iç. Birini yapmazsan tüm gücümle bağırır, seni rezil ederim” der. Abid, bunlardan birini yapmak zorunda kalınca, şaraba razı olur. Şarabı içince sarhoş olur, sonrasında hanımla zina eder, evladı da öldürür. Vallahi inanç ile şarap bir arada olması imkansız. Biri ötekini uzaklaştırır.) [İbni Hibban]

(Cenab-ı Hak, zurna, gırnata, ud, def benzer biçimde tüm çalgı aletlerini, cahiliyet döneminde tapınılan putları kaldırmamı emredip, kendisinden korkup da içkiyi bırakan mümine Aden nimetlerini kayra edeceğini de bildirdi.) [İ. Ahmed]

(Şaraba değişik adlar konup içilir, çalgı ve müzisyen bayanlar çoğalırsa Allahü teâlâ onları yere geçirir.) [İbni Mace, İbni Hibban]

(Çalgılar çoğalır ve içkiler içilirse, yere batmak, başka kılığa çevrilmek benzer biçimde belalar gelir.) [Tirmizi]

(İçki içilir, fena bayanlar çoğalırsa, adam erkekle, hanım hanımla yetindiği vakit, çeşitli belalar gelir.) [Beyheki]

(Şarap içenin namazı kırk gün kabul olmaz.) [Tirmizi, Hakim, Nesai] (Namazı kabul olmaz) demek, namazı boşa gider demek değildir. Namaz borcundan kurtulur, namaz kılmakla kavuşacağı büyük sevaptan yoksun kalır anlama gelir. Namaz kılanın, günahları bırakması kolaylaşır. İçki içen de namaza devam etmelidir.

(Şahıs, mümin olmasına rağmen zina ve hırsızlık edemez, içki içemez. Bu tarz şeyleri meydana getiren İslam halkasını boynundan çıkarmış olur. Tevbe ederse, Allahü teâlâ tevbesini kabul eder.) [Nesai]

(Zina eden ve şarap içenin imanı, gömleğin sırttan çıkmış olduğu benzer biçimde çıkar.) [Hakim]

(İçki ile inanç, bir arada bulunmaz, biri, ötekini uzaklaştırır.) [Beyheki]

(İçki içenin kalbinden inanç nuru çıkar.) [Taberani]

(Alkolik olan Cennete giremez.) [Hakim]

Her içki içene kâfir denmez. Bundan dolayı Ehl-i sünnet itikadında büyük günah işleyene kâfir denmez. [Vehhabiler, büyük günah işleyene, mesela içki içene, namaz kılmayana, açık gezene kâfir derler. Vehhabiliğin bu yüzden de İslamiyet’le yani ehl-i sünnetle, alakası yoktur.] İslam âlimleri, (Cennete giremez) hadis-i şerifini, (Günahının cezasını çekmeden Cennete giremez) şeklinde açıklamışlardır.

Hep büyük günah işleyen, namaz kılamaz, haramlara ehemmiyet veremez, Tanrı korusun imanını kaybedebilir. Bunun için içki içenin ve öteki büyük günahları işleyenin bigün inanç nuru sönebilir. Atalarımız, (Su testisi su yolunda kırılır) demişlerdir. Her su testisi, su yolunda kırılmadığı benzer biçimde, her içki içen de imansız ölür denemez. Fakat sürekli işlenen günahlar, insanı küfre götürür. İçki içenler, namaza ehemmiyet verip kılmaya devam ederse, içkiyi bırakmaları kolay olur. Kur’an-ı kerimde mealen, (Namaz, her kötülükten alıkoyar) buyuruluyor. (Ankebut 45)

Cennetteki şarap
Sual:
İçkici biri, (Okuduğum meallere nazaran, Nahl sûresinde, içki tavsiye ediliyor. Bir de, İnsan sûresinde, Cennette temiz şarap içileceği yazılıdır. O âyette, (Şaraben tahura) deniyormuş. Şarap haram olsa, temiz denmez, Cennette olmaz. Ben bu âyetlere uyarak içiyorum) diyor. İçki, şarap haram değil mi?
CEVAP
O kimse, alay etmek için söylüyordur. Alay değilse, meal okumakla o şekilde anlamışsa, meal okumanın ziyanı burada da açıkça görülüyor. Bildirilen âyet, içki haram edilmeden ilkin Mekke’de inmiştir. Ondan sonra içki haram edilmiştir. O âyetin meali:
(Hurma ağaçlarının meyvesinden ve üzümlerden de seker [içki, sirke, şıra] ve güzel bir rızık edinirsiniz. İşte bunda da, aklını kullanacak bir kavim için bir âyet [ibret] vardır.) [Nahl 67]

Tefsirlerde bildirildiğine nazaran, bu âyette bildirilen “seker”in zaman içinde yasak edileceğine işaret vardır. Ondan önceki âyetin meali şöyledir:
(Süt veren hayvanlarda size bir öğrenek vardır. Size, onların karnındaki işkembe pisliği ile kan arasından kandan meydana gelen ve kolayca içilebilen [içinde şeker, yağ ve mineral maddeler vesaire bulunan] tertemiz bir süt içiriyoruz.) [Nahl 66]

Bu âyetteki, işkembe pisliği ve kandan halis süt meydana gelmesi dikkat çekicidir. Bu bakımdan seker, güzel bir nimet değildir. Bir de seker kelimesine, şıra, sirke benzer biçimde mânâlar da verilmiştir. (Beydavî Şehzade haşiyesi)

Eğer seker nimetse, şıra, sirke ve pekmez için açıklanmıştır. İbni Abbas hazretlerinin rivayetine nazaran, seker, Habeş dilinde sirke anlama gelir. (İtkan-İmam-ı Süyûtî)

Nahl sûresindeki güzel rızık için, (Yaş ve kuru hurma, yaş ve kuru üzüm, sirke, pekmez ve çeşitli tatlılar) denmiştir. (Celaleyn)

Hurma, üzüm benzer biçimde gıdalardan hem yararlı, hem zararı olan rızıklar yapılabilir. İçki haram edilmeden ilkin inen bir âyet meali şöyledir:
(Sana içki ve kumarı soranlara de ki: “Onlarda hem büyük günah, hem insanoğlu için faydalar vardır. Günahları ise yararlarından daha büyüktür.”) [Bekara 219]

Aden ehli için, (Orada tertemiz şarap içerler) buyuruluyor. (İnsan 21)

Aden ehline verilecek olan, (Şeraben tahura) diye buyurulan temiz şaraptan maksat, temiz bir içecektir. Türkçesi şurup, meşrubattır. Türkçede şarap alkollü içkidir. Kur’an-ı kerimde, hamr denilen alkollü içkilerin haram olduğu bildiriliyor. Bir âyet-i kerime meali:
(Ey inananlar, hamr [alkollü içki], kumar, putlar ve fal okları şüphesiz şeytan işi pisliklerdir, bunlardan kaçının ki saadete eresiniz.) [Maide 90]

Meallere bakarak âyetlere mâna vermek yanlış olur. Peygamber efendimiz iyi mi bildirmiş ve yetkili İslâm âlimleri iyi mi açıklamışsa, yalnız onu nakletmeli, kendi anlayışını yazmaktan kaçınmalı. Bu konudaki hadis-i şeriflerden birkaçı şöyledir:
(İçkinin haram olduğuna dair kati yargı indi.) [Müslim]

(İhtimar [alkol teşekkül] etmiş her içki haramdır.) [Ebu Davud]

(Bir çok sarhoş eden içkinin, azını da içmek haramdır.) [Nesaî]

(Rabbim izzeti üstüne yemin etti ki, bir kul dünyada hamr [alkollü içkileri] içerse ona Kıyamette muhakkak Aden şarabını haram kılar. Bir kul da hamrı [içkiyi] terk ederse Tanrı da ona muhakkak Aden şarabından içirir.) [Ebu Nuaym]

“Biz ona son verdik, ya Rabbi”
Sual: Alkollü içkilerin yasak, haram edilmesinin hazret-i Ömer ile bir alakası, ilgisi var mıdır?
Yanıt:
Bu mevzu, Menâkıb-ı Çihâr Yâr-i Güzîn kitabında şöyleki anlatılmaktadır:
“İçkinin haram bulunduğunu bildiren âyet-i kerimeler nazil olmadan ilkin Abbâd bin Sâmit bir ziyafet verir. Müslümanlardan birkaç kişiyi de çağrı eder. Yiyecekleri bölgeler ve içki de içerler. Sonrasında kendi soylarını öven şiirler anlatmaya başlarlar ve aralarında münakaşa çıkar. Bu durumu Peygamber efendimize bildirirler. O anda Resûlullah efendimizin yanında bulunan hazret-i Ömer;
-Ya Rabbi, bizlere içki hakkında kati emrini bildir, diye niyazda bulunur. Bunun üstüne Mâide sûresinin 90. ve 91. âyet-i kerimeleri nazil olur. Bu âyet-i kerimelerde mealen;
(Ey inanç edenler! İçki, kumar, putlar, kumar okları, pistir, şeytan işidir. Bunlardan sakınınız ki, felah bulasınız. Şeytan içki ve kumar ile aranızda düşmanlık, buğuz meydana getirmek ister. Böylece Allaha ibadetten ve bilhassa namazdan alıkoyar. O hâlde onlara artık son vermez misiniz!) buyurulur. Bu âyet-i kerimeleri dinleyen hazret-i Ömer;
‘Biz ona son verdik, ya Rabbi’ der…”

Abdülazîz Revvâd hazretleri başından geçen öğrenek verici bir hadiseyi şöyleki anlatmıştır:
“Medine-i münevverede idim. Bir gece Mescid-i Nebiye gidiyordum. Bir karı telaşla bana yaklaşıp;
-Ey efendi, şurada bir hasta var, can çekişiyor, ölmek suretiyle. Yanında bir adam yok ki, ona Kelime-i şehadeti telkin etsin, söyletsin! dedi.

Ben de derhal oraya gittim. Ölmek suretiyle olan adama, Kelime-i şehadeti söyletmek için uğraştıysam da o, bir türlü söyleyemedi. Bir ara gözlerini açıp;
-Kaç defadır bunu söyle diyorsun. Fakat ben söyleyemiyorum. Ben İslâm dininden yüzümü çevirmişim, dedi ve sonrasında öldü… Ondan sonra bu insanın kim bulunduğunu ve hâlini araştırdım ve bana;
-Bu adam sürekli içki içerdi dediler. Kendi kendime, Peygamber efendimizin;
(Şarap içmeyi âdet eden, vesene, puta tapan gibidir) buyurması elbet doğrudur, dedim…”

Allahü teâlâ, yiyecek ve içeceklerden bazılarını helal etmiş olduğu benzer biçimde, bazılarını da haram, yasak etmiştir. Haram edilen şeylerin yenilip, içildiği bölgelere, fıkıh kitaplarında, Fısk meclisi denmektedir. Dinimiz, haram işlemekten ve haram, günah işlenen yerlerden uzak durmayı emretmektedir.

Alkolün azı da haramdır
Sual: Bazı kimseler, alkollü içkilerin azca içilmesinin haram olmadığını söylüyor. Bu şekilde bir şeyin aslı var mıdır?
Yanıt:
Mevzu ile ilgili olarak Rıyâd-un-nâsihîn kitabında buyuruluyor ki:
“Hadîs-i şerifte; (Oldukça içildiği vakit sarhoş eden şeyin, azca içilmesi de haramdır) buyuruldu. Bu hadîs-i şerifi, Zevâcir ve Künûzüddekâık kitapları da yazmaktadır. Bir hadîs-i şerifte buyuruldu ki; (Şarap içmek, büyük günahların en büyüğüdür. Tüm kötülüklerin anasıdır, başıdır. Şarap içen, namaz kılmaz. Anası ile, halası ile, teyzesi ile zina eder.) Bir hadîs-i şerifte; (Şarap içen ile arkadaşlık etmeyiniz! Cenazesine gitmeyiniz! Buna kız vermeyiniz ve onun kızı ile evlenmeyiniz! Muhakkak biliniz ki, şarap içen, kıyamet günü, mezardan yüzü kara, gözleri mavi olarak kalkar. Dili sarkmış, kirli kokulu olur. Hepimiz, bunun kirli kokusundan kaçar) buyuruldu. Bir hadîs-i şerifte; (Şarap içen Cennete girmez) buyuruldu. Ehl-i sünnet mezhebine nazaran, büyük günah işleyen kâfir olmaz, imanı gitmez. Bu hadîs-i şeriflerin manası; helal diyen yada kalbi, bunu fena bilmeyen kimse anlama gelir. Veya, şarap içmeyi âdet edinen kimse, tevbe etmeden ölürse, son nefeste imanı gider anlama gelir. İmanla gitmek isteyen, şarap içmemelidir. Şarabı içene, getirene, taşıyana, hazırlayana, satana ve yapım edene, Allahü teâlâ ve Resûlü nalet eder. Şarap satanın almış olduğu para haram olur. Dünyada belalardan kurtulmaz. Sarhoş iken kıldığı namazları sahih olsa da, kabul olmaz, şu demek oluyor ki sevabı olmaz. Bir hadîs-i şerifte; (Şarap içmeyi âdet eden, vesene tapan gibidir) buyuruldu.”

Bir önceki yazımız olan Şüpheli gıdaları yemek başlıklı makalemizde dalar, upheli ve yemek hakkında bilgiler verilmektedir.

Kontrol Et

Şık ve güzel giyinmek

Sual: Zenginin eski elbise giymesi uygun mudur?CEVAP Resulullah efendimiz, eski elbiseli birine, (Malın yok mu?) …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.