Hak olan din hangisidir?

Sual: Bekara suresinin 62. âyetini kanıt gösterip, (Muhammedün Resulullah demeye lüzum yok, La ilahe illallah diyen hepimiz Cennete girer. Tanrı’ın rahmeti her şeyi kuşattığı için Ehl-i kitap olan Yahudi ve Hristiyanlar da Cennete gidecektir. Esasen Müslümanların Ehl-i kitapla inanç birliği vardır. Bu bakımdan onlara yakınlık gösterip kiliselerine gitmek ve ayinlerine katılmak lazımdır) diyenler oluyor. Müslüman olmayanlar da Cennete gidecek midir?
CEVAP
Müslüman olmayanın, getirmiş olduğu din kabul edilmiyor ki, işlediği salih amel kabul edilsin. Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
([Senden önce peygamberlere] inanç edenler, Yahudi, Hristiyan ve sabiinlerden Tanrı’a ve ahirete inanıp salih amel işleyenler için normal olarak Rablerinin katında mükâfatlar vardır.) [Bekara 62, Maide 69] [Hazret-i Musa zamanında, ona inanan Yahudiler ve Hazret-i İsa zamanında ona inanan Hristiyanlar, elbette Cennete gidecektir, çünkü bütün peygamberler gibi, Hazret-i İbrahim gibi, Hazret-i Musa da, Hazret-i İsa da Müslüman idi.]

Öteki dinler bozulmuş olduğu için Allahü teâlâ, son olarak olarak İslam dinini gönderdi. Başka dinleri kabul etmediğini açıkça bildirdi.

Hristiyan ve Yahudiler, bizim Peygamberimiz dâhil tüm Peygamberlere inanmadıkça kâfirlikten kurtulamazlar. Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:

(Onlardan kimi, ona [Muhammed aleyhisselama] inanç etti, kimi de, ondan yüz çevirdi. Bunlara da deli yakıcı Cehennem yetti. Âyetlerimizi inkâr ederek kâfir olanları normal olarak ateşe atacağız.) [Nisa 55–56]

(İbrahim ne Yahudi, ne de Hristiyandı. O Tanrı’ı tanıyan doğru bir Müslüman idi.) [Al-i İmran 67] [Her Peygamber gibi Hazret-i İbrahim de Müslüman idi. Ehl-i kitap hak olsa idi, böyle denmezdi.]

(Yahudiler, Üzeyr’e, Hristiyanlar da Mesih’e Tanrı’ın oğlu dediler. Daha önceki kâfirlerin [“melekler Allah’ın kızlarıdır” diyenlerin] sözlerine benziyor. Tanrı onları kahretsin! Iyi mi da sapıtıyorlar) [Tevbe 30] [Ehl-i kitap, diğer kâfirleri taklit ettikleri için kötülenmektedir.]

(Ehl-i kitap [İslam’a] inanç edip, [kötülükten] sakınsalardı, kötülüklerini örter ve onları nimetleri bolca Cennete sokardık.) [Maide 65] [İslam’a inanmadıkları için iman etmiş olmazlar.]

(Ey inanç edenler, Yahudi ve Hristiyanları dost edinmeyin! Onlar, [İslam düşmanlığında] birbirinin dostudur. Onları dost edinen de onlardan [kâfir] olur. Allahü teâlâ, [kâfirleri dost edinip, kendine] zulmedenlere hidâyet etmez.) [Maide 51] [Ehl-i kitap kâfir olduğu için dost olmaz.]

(Müminler, kâfirleri dost edinmesinler! Onları dost edinenler, Tanrı’ın dostluğunu bırakmış olur.) [Al-i İmran 28] [Kâfirlere kucak açanlar da, Allah’ın dostluğunu bırakmış olur.]

(Sen, onların dinine uymadıkça, Hristiyanlar ve Yahudiler senden hoşnut olmazlar. De ki “Doğru yol, sadece Tanrı’ın [bildirdiği İslamiyet] yoludur.”) [Bekara 120] (Doğrusu, Ehl-i kitap, doğru yolda, [Allah’ın yolunda] değildir. Ehl-i kitabın bozuk dinine girmedikçe, Resulullahtan hoşnut olmazlar. Kiliseye gitmekle, Papa’nın elini öpmekle, Hristiyanlar, Müslümanlardan hoşnut olmaz.)

Amentü’deki altı esastan birini inkâr eden kâfir olur. Yalnız Tanrı’a inandım ve la ilahe illallah demek kâfi değildir. Hristiyan ve Yahudiler, bizim peygamberimiz dâhil tüm peygamberlere inanmadıkça kâfirlikten kurtulamazlar.

Ehl-i kitapla inanç birliğimiz yoktur. Amentü’deki altı esasa inanmayanlarla inanç birliği olur mu? Ehl-i kitap, tüm peygamberlere [mesela bizim peygamberimize] inanıyor mu ve tüm kitaplara [mesela Kur’an-ı kerime] inanıyor mu? Onların Tanrı’a inançları bile farklıdır. Hristiyanlar teslise [üç tanrıya] inanırlar, Hazret-i İsa’ya Tanrı’ın oğlu derler. Bu şekilde inanç birliği mi olur?

Cennete girmek için Müslüman olmak, şu demek oluyor ki Amentü’deki altı esasa inanmak şarttır. Ehl-i kitap, onların istemesiyle Cennete, bizim istememizle Cehenneme girmez. Müslüman olmadıkları için Cehenneme girer. Mülkün sahibi Allahü teâlâdır. Cennetine girmek için Müslüman olma şartını koymuştur. Müslüman olsunlar, onlar da girsin.

Tek hak din vardır
Sual
: Bazıları, semavi dinlerin hepsinin hak bulunduğunu, onlara inananların da Cennete gideceklerini söylüyorlar. Semavi dinler bozulmadı mı? Yalnız Müslümanlığın hak din olduğuna dair âyet ve hadis yok mudur?
CEVAP
Semavi dinler asla bozulmamış olsaydı bile, onlarla amel edilmez. Onlar yürürlükten kalktı. Dini tabir olarak, onlar nesh edildi. Bu tarz şeyleri nesh eden ise, Allahü teâlâdır. Bu mevzuda, öteki maddelerde de kafi informasyon vardır.

Bugün herhangi bir kâfirin imana gelmesi için, Kelime-i şehadeti söylemesi ve imanın altı şartını bildiren Amentü’ye inanması lazımdır. Birini bile kabul etmese Müslüman olması imkansız.

Hristiyan olmak
Sual
: Bir dost, (Müslümanlığın namaz, oruç, zekât, hac benzer biçimde zor görevleri bulunmuş olduğu ve haramlardan sakınmak zor olduğundan Hristiyanlığa geçeceğim, zira Hristiyanlıkta yalnız pazardan pazara kiliseye gidiliyor. O şekilde haram çeşidi de oldukca değildir) dedi. Hristiyan da cennete gidecek mi?
CEVAP
Hristiyan, gayrimüslimdir, gayrimüslimlerin hepsi cehenneme gidecektir. Hristiyanlık batıldır. Hak din yalnız İslam’dır. İki ayet-i kerime meali:
(Tanrı indinde hak din sadece İslam’dır.) [Al-i İmran 19]

(Kim İslam’dan başka din ararsa, bilsin ki, o din asla kabul edilmez.) [A.İmran 85]

Bir hadis-i şerif meali de şöyledir:
(Beni duyup da inanç etmeyen Yahudi ve Hristiyan şüphesiz Cehenneme girecektir.) [Hâkim]

Hakiki kâfir
Sual: Bazıları (Hakiki Hristiyan) tâbirini oldukca kullanıyor. (Hakiki Hristiyanlarla hakiki Müslümanlar, omuz omuza verip ateistliği yok etmeye çalışmalıdır) diyorlar. Hakiki Hristiyanlar kimdir?
CEVAP
Hakiki Hristiyan, hakiki kâfir şu demek oluyor ki tam kâfir anlama gelir. Hakiki Hristiyanların sonsuz olarak cehennemlik olduğu Kur’an-ı kerimde bildiriliyor. Ateistler, esasen Hristiyanlar benzer biçimde Cehennem ehlidir. Ateisti hakiki Hristiyan yapmak için çalışmadaki gizli saklı maksat nedir? Bir ihtimal Hristiyanların da Cennete gideceğine inananlar, ateistleri Hristiyan yaparak Cennete sokmaya çalışıyorlardır. Veya bu işi yapanlar, Hristiyan misyonerleridir. Müslüman görünüp de, son birkaç asırdır bu şekilde taktikler uyguluyorlar. Başka küçük bir ihtimal olabilir mi?

Hakiki Müslüman, Ehl-i sünnet itikadında olan kimsedir, hakiki Hristiyanlarla, tam kâfirlerle omuz omuza gelmez.

Başka hak din var mı?
Sual:
Almanya’da hoca denilen biri, (Namaz kılmak yada İslamiyet’in öteki emirlerini yapmak zor geliyorsa, Hristiyanlığa geçebilirsiniz. Bir mezhepten öteki bir mezhebe geçmek caiz olduğu benzer biçimde, bir dinden başka dine geçmek de caizdir. Hristiyanlığa geçerseniz oldukca rahat edersiniz. Zorlanacağınız hiçbir yakarma yoktur. Yasaklar da yok gibidir. Takva sahibi papazlar, size yol gösterir, doğruları öğretir) diyerek Hristiyanlığa geçmemizi söylüyor. Hristiyanlık hak din midir?
CEVAP
Kur’an-ı kerimde, hak dinin sadece İslamiyet olduğu ve İslam’dan başka din arayanın bulacağı dinin asla kabul edilmeyeceği bildiriliyor. (Âl-i İmran 19 ve 85)

Hristiyanlığı hak ve cazip bir din olarak gösterenlerin, Müslüman görünen papazların tuzağına düşmekten oldukca sakınmalıdır.

İslâmiyet, önceki dinleri neshetmiştir
Sual: İslam dini, kendinden ilkin gelen tüm tanrısal dinleri yürürlükten kaldırmış mıdır?

Yanıt: Her din, kendisinden ilkin gelen dini neshetmiş, değiştirmiştir. Son olarak gelen ve her dini değiştirmiş, daha doğrusu dinlerin hepsini kendinde toplamış olup, kıyamete kadar asla değişmeyecek olan din, Muhammed aleyhisselam ile gönderilen İslam dinidir. Bugün, Allahü teâlânın sevilmiş olduğu, beğenmiş olduğu din de, bu din olan İslam dinidir. Bu dinin bildirdiği farzları yapanlara ve haramlardan kaçınanlara Allahü teâlâ, ahirette nimetler, iyilikler verecektir şu demek oluyor ki bunlar, sevap kazanır. Farzları yapmayanlara ve haramlardan kaçınmayanlara, ahirette cezalar vardır, şu demek oluyor ki bu şekilde kimseler, günaha girer. İmanı olmayanların farzları kabul olmaz, bunlara sevap verilmez. Farzları yapmayan müminlerin, sünnetleri kabul olmaz, şu demek oluyor ki bunlara sevap verilmez. Bunlar Peygamber efendimize doğal olarak olmuş olmaz.

Her din, önceki dini neshetmiş midir?
Sual: Gönderilen her peygamber, kendinden ilkin gelen peygamberin dinini yürürlükten kaldırıyor mu idi? Sözgelişi hazret-i İsa’nın gelmesi ile, hazret-i Musa’nın dini yürürlükten kalkmış mı idi?

Yanıt: Peygamberlerden Hûd aleyhisselam Âd kavmine; Salih aleyhisselam Semud kavmine göndermiş olduğu benzer biçimde, Musa aleyhisselam da Benî İsrail’e gönderilmiştir. Yuşa, Harun, Davut, Süleyman, Zekeriya ve Yahya aleyhimüsselam da, gene Benî İsrail’e gönderilmiştir. Fakat, bunların ayrı dinleri olmayıp, Benî İsrail’i, Mûsâ aleyhisselamın dinine çağrı etmişlerdi. Davut aleyhisselama Zebur kitabı inmiş ise de, Zebur’da yeni hükümler, emirle, ibadetler yoktu, vaaz ve nasihatlerle dolu idi. Bunun için, Tevrat’ı neshetmedi, yürürlükten kaldırmadı, hatta, onu kuvvetlendirdi. Bunun için, Mûsâ aleyhisselamın dini, İsa aleyhisselam zamanına kadar devam etti. İsa aleyhisselam ulaşınca, bunun dini, Mûsâ aleyhisselamın dinini neshetti, Tevrat’ın hükmü kalmadı ve bundan sonrasında, Mûsâ aleyhisselamın dinine uymak caiz olmayıp, ta Muhammed aleyhisselamın dini gelinceye kadar, İsa aleyhisselamın dinine uymak lazım oldu. Fakat, Benî İsrail’in bir çok, İsa aleyhisselama inanç etmeyip, Tevrat’a uymak için direnme etti. İşte Yahudilik, Musevilik ile Nasaralık şu demek oluyor ki İsevilik böylece ayrıldı.

İsa aleyhisselama inanç edenlere Nasara denildi. Bugün, Hristiyan deniliyor. İsa aleyhisselama inanç etmeyip de, dalâlette kalanlara Yahudi denildi. Yahudiler, hâlâ Mûsâ aleyhisselamın dinine uyup, Tevrat ve Zebur okuyoruz diyor. Nasara da, İsa aleyhisselamın dinine uyup, İncil okuyoruz diyor. Oysa, iki cihanın seyidi, insanların ve cinnin hepsinin Peygamberi Muhammed aleyhisselam, tüm âlemlere Peygamber olarak gönderildi ve dini ki, Dîn-i islamdır, tüm dinleri neshetti. Bu dinin hükmü kıyamete kadar süreceğinden, dünyanın hiçbir yerinde, Onun dininden başka bir dinde bulunmak caiz olmadı. Ondan sonrasında, asla Peygamber gelmeyecektir.

Sual: İslâmiyet ulaştıktan sonra, öteki dinlerin hükümleri tamamen yürürlükten kalkmış mıdır?
Yanıt:
Her din, kendisinden ilkin gelen dini nesih etmiş, değiştirmiştir. Son olarak gelen ve her dini değiştirmiş, daha doğrusu dinlerin hepsini kendinde toplamış olup, kıyamete kadar asla değişmeyecek olan din, Muhammed aleyhisselamın dinidir. Bugün, Allahü teâlânın sevilmiş olduğu, beğenmiş olduğu din de, İslâm dinidir. Bu dinin bildirdiği farzları yapanlara ve haramlardan kaçınanlara Allahü teâlâ, ahirette nimetler, iyilikler verecektir ki bunlar, sevap kazanır. Farzları yapmayanlara ve haramlardan kaçınmayanlara, ahirette cezalar, acılar vardır ki bu şekilde kimseler, günaha girer.

Bir önceki yazımız olan İmansız amel başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.

Kontrol Et

Şık ve güzel giyinmek

Sual: Zenginin eski elbise giymesi uygun mudur?CEVAP Resulullah efendimiz, eski elbiseli birine, (Malın yok mu?) …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.