Anasayfa » İslami Makaleler » Mezhepler 2.makale

Mezhepler 2.makale

Bir önceki yazımız da mezhep nedir ve bazı mezheplerin açıklamalarıyla başlamıştık, Bugün ise bu konumuza devam edeceğiz ve diğer mezheplerden söz edeceğiz.

Hanbeli Mezhebi:

Ahmet bin Hanbel Hazretleri tarafından kurulmuştur. Kuran ve hadislerin önde geldiği fıkhi mezheplerdendir. Eğer bir konuda Kuran ve sünnette kesin bir bilgi yoksabuna en yakın olan yola başvurulur. Bugün Irak, Kuveyt, Suudi Arabistan’da Hanbeli mezhebine mensup Müslümanlar bulunmaktadır.

İtikadı Mezhepler

İtikad kelime anlamı olarak aksine ihtimal vermeyecek şekilde bir şeyi kabullenmek, gönülden bağlanmak demektir. İtikadı mezhepler ise iman ve inançla ilgili konuların sistemleştiği mezheplerdir.

Ehl-i Sünnet Mezhebi

Hz. Muhammed (S.A.V) ‘in yolundan giden ve o yoldan hiç sapmayanların mezhebidir. Kaynağı Kuran-ı Kerim ve sünnetlerdir. Ehl-i sünnet mezhebindekiler Kuran’da veya sünnette ne buyurulmuşsa ona inanır ve onu uygularlar. Ehl-i sünnet mezhebinin iki alt kolu vardır.

Mâtüridiyye Mezhebi

Kurucusu Semerkant köylerinden Mâtürid’de doğmuş olan Ebu Mansur Muhammed’dir. Genellikle Hanefilermâtüridi mezhebindedirler.

Eş’ariyye Mezhebi

Kurucusu Ebu’l Hasan Eş’âri Hazretleridir. Mâliki ve şafiler genellikle eş’ariyye mezhebindedirler. Eş’ariyye ve mâtüridi mezhepleri arasında genel olarak büyük farklar yoktur. İkisi de peygamber efendimizin sünnetlerine uygundur.

 

Ehl-i Bid’a Mezhebi:

Hz. Muhammed (S.A.V)’in getirdiği emirleri ve Kuran-ı Kerim’in hükümlerini kendilerine göre yorumlayıp uygulayan kimselerdir. Yani bid’ata giren, sünnet yolundan sapan kişilerdir. Bid’at dinin esaslarına ters düşen her türlü davranış, söz ve düşünce demektir. Peygamber efendimiz bir hadisinde şöyle buyurmuşlardır;
“Sözlerin en hayırlısı Allah’ın Kitabı, yolların en hayırlısı da Muhammed’in yoludur. İşlerin en kötüsü sonradan çıkarılanlardır. Ve her sonradan uydurulan şey (bid’at) de delalettir, sapıklıktır.”

Ehl-i bid’a mezhebinin kendi arasında birçok kolu vardır.

Cebriye: Kurucusu insanda cüzi irade olmadığından seçme şansının verilmediğini savunur.

Mu’tezile: Aklın vahiyden daha üstün olduğunu savunanların mezhebidir.

Mürcie: İstedikleri kadar günah işleseler bile “La İlahe İllallah MuhammedenResulullah” dedikleri an cennete gideceklerine inananların mezhebidir.

Haricîlik: Yalnızca ve mutlak suretle Kuran-ı Kerim’den hüküm çıkarmaktır.

Şîa: Kuran-ı Kerim’in bazı ayetlerinde eksik olduğunu iddia eden ve dört büyük halifeden Hz. Ali dışındakileri sevmeyenlerdir.

Vehhâbîlik: İngilizlerin ümmeti bölüp, dağıtmak için ortaya çıkardığı bir harekettir.

 

Ehl-i Delalet Mezhebi:

Allah’a, peygambere ve ahirete iman konusunda sapkınlığa düşmüş kişilerin mezhebidir. Delalet veya delal doğru yoldan sapma, sapkınlık demektir. Ehl-i Delalet ise Allah’a, peygambere ve ahirete iman konusunda sapkınlığa düşmüş kişilerin mezhebidir. Durzilik ve Bahailik bunlara örnektir. Bahailer kurucularının ilah olduğunu savunur, namazlarını onun öldüğü evin yönüne doğru kılarlar. Hz. Muhammed (S.A.V) dinde her yeni gelen bilginin bid’at, her bid’atın da delalet olduğunu söylemiştir.

Mezhepler Nasıl Ortaya Çıkmıştır?

Hz. Muhammed (S.A.V) hayattayken sahabeleri etrafında toplanır, merak ettikleri, akıllarına takılan her soruyu sorarlardı. Peygamber efendimiz de Kuran-ı Kerim’in nasıl yorumlanacağını ve ayetlerin iniş sebeplerini tek tek bildiği için en doğru şekilde yorumluyordu. Ancak peygamberimizin ölümünden sonra sahabelerinin bir kısmı Mekke ve Medine dışına çıkmışlardır. Gittikleri bu yerlerde halk dini konularla ilgili sorunları onlara soruyor, onları adeta bir müftü, muallim gibi görüyorlardı. Fakat her yerin kendine özgü örf ve adetleri olduğundan bazı meseleler de buna uygun olarak çözülüyordu. Farklı yerlere dağılan sahabelerin bu uygulaması ile zamanla farklı görüşler içeren mezhepler doğmuştur.

Bugüne kadar hemen her müslümanın sorduğu ve merak ettiği sorulardan biri mezheplere gerek olup olmadığıdır. Kuran’a inanan herkes merak ettiği bir konuyu açıp okuyabildiğini ve çözümü bulabildiğini düşünür. Ancak durum böyle değildir. Sıradan birinin dini meseleleri Kuran ve sünnetlerden, doğrudan doğruya öğrenmesi mümkün değildir. Bunu ancak müctehidlik sıfatına erişmiş, büyük İslam alimleri yapabilir.

Bir önceki yazımız olan Mezhepler 1.makale başlıklı makalemizde 1.makale ve mezhepler hakkında bilgiler verilmektedir.

Kontrol Et

Dini Özlü Sözler

Dini özlü sözler

Dini Özlü Sözler Dini özlü sözler iki şey, aklı ve tedbiri bozar; biri acele etmek, …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.