Anasayfa » Genel » Dini Bilgiler » Mezheplere Göre İmanın Yeri

Mezheplere Göre İmanın Yeri

Mezheplere Göre İmanın Yeri

İman Allah’a ve peygambere inanmak ve onlara iman etmek anlamında kullanılan bir sözcüktür. İman mezheplere göre farklı anlamlar barındırıyor olabilir. Bu tamamen hayat görüşü ve imanın derecesi ile ilgili bir durumdur. Bazı mezhepler imanı amel ile birlikte zikrettikleri için ibadet etmeyen kimseyi Müslüman saymazlar. Bazıları ise bunu kesin bir dille reddeder ve imanın kalp ile tasdik olduğunu belirtirler. Bu konuda birçok farklı görüş ve düşünce vardır. Neredeyse her mezhep ve görüş kendine göre imanı değişik bir şekilde tanımlamıştır.

Selefe Göre İman

Maturidilere göre iman kalp ile tasdik etmek anlamına gelir ve dil ile ikrar edilmesine, yani açıkça belirtilmesine gerek yoktur. Buna birçok ayet ve hadis delil gösterilir. Bunlardan en çok bilinenini Zeyd bin Harise anlatmıştır. Zeyd bin Harise bir gün savaşırken ‘’La İlahe İllallah’’ diyen bir düşmanı öldürmüş ve sonra da bunu peygambere danışmıştır. Zeyd bin Harise peygambere karşısındaki kişinin ölüm korkusuyla böyle bir şey dediğini söylemiş ve peygamber de ona ‘’Kalbini yarıp baktın mı?’’ diyerek kızmıştır. Bu olaya göre iman kalbin tasdikinden ibarettir diyen Maturudiler ameli de imandan ayrı bir şey olarak değerlendirirler. Buna göre namaz kılmayan, oruç tutmayan biri de müslümandır, ama yaptığı iş yanlıştır. İmanın dil ile ikrar edilmesi tamamen bu dünya ile ilgili şeyle için gereklidir. Örnek verilecek olursa Müslüman olduğunuzu bilmeyen biri sizlere selam vermez ve kestiğinizi yemez. Aynı şekilde vefat gibi olaylarda cenaze namazının kılınması için de bir kişinin Müslüman olduğunu bilmek gerekir. Aksi halde cenaze namazı kılınmaksızın defin edileceklerdir.

Haricilere Göre İman

Hariciler mezhepler arasında tartışmasız en çok ibadet eden ve zamanlarının çoğunu bu yolda harcayan kişilerin olduğu mezheptir. Fakat haricilere göre iman hem kalp ile tasdik hem dil ile ikrar hem de amel ile birleşiktir. Buna göre namazını kılmayan bir kimse kâfir olur. Dolayısıyla Hariciye için iman demek ibadet demektir. Eğer ibadet edilmiyorsa o kişinin Müslüman olması söz konusu değildir.

İman ve Kaderiyye

Kaderiyye’ye göre iman demek amel ile eş anlamlıdır. Buna göre iman eden bir kimsenin ibadetini de aksatmadan yerine getirmesi gerekir. Aksi takdirde iman tam anlamıyla kabul olmayacaktır.

İman Esasları

İman Kuran’da da geçtiği gibi müslümanın kalbi ile tasdik etmesinden ibarettir. Çünkü bir insanın ibadeti ve inancı içindedir. Dolayısıyla dışarıdan nasıl görülürse görülsün kişinin inancı bilinemeyecektir.

Büyük Günah İşleyenin Durumu

İslamda bazı günahlar büyük günah olarak değerlendirilmiş ve bu günahları işleyen kişilerin ne durumda oldukları tartışılmıştır. Buna göre büyük günah işleyen kişilerden bazıları bir mezhebe göre Müslüman kalırken bazıları da diğer mezhebe göre dinden çıkmıştır. Bu konuda en keskin sınırları olan görüşleri Mu’tezile ve Hariciye’dir. Bu görüşlere göre büyük günah işleyen bir kimse dinden çıkar. Buna paralel olarak Müslüman olabilmesi için tevbe etmesi tekrar imana girmesi gerekir. Selef ise bu konuda acımasız davranmamış, insanların geri dönüş şanslarının olduğunu bildirmiştir. Bu görüşe göre ise büyük günah işleyen bir kimse günahkâr bir Müslüman olur. Eğer tevbe ederse bu yükünden de kurtulabilir. İman İslam için son derece önemli bir kuram olsa da kişilerin ve görüşlerin bu konuda acımasız davranmaları bazı kişileri dinden uzaklaştırabilir. Bu nedenle her fırsatta ve her koşulda Allah’ın bağışlayıcılığından konuşmak, insanları yaptıkları yanlışlardan döndürmeye çalışmak gerekir.

Bir önceki yazımız olan Namaz Kılarken Sıkça Yapılan Hatalar ? başlıklı makalemizde Namaz Kılarken Sıkça Yapılan Hatalar ? hakkında bilgiler verilmektedir.

Kontrol Et

Mekruh Nedir ? Namazın Mekruhları Nelerdir?

Bir önceki yazımız olan VELAYET-İ FAKİH; TÜM MUSTA’ZAF VE MÜSLÜMANLARIN İMAMI VE REHBERİDİR!.. başlıklı makalemizi …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.