Anasayfa » Genel » Dini Bilgiler » İslamiyetin Doğuşu ve Yayılışı

İslamiyetin Doğuşu ve Yayılışı

İslamiyetin Doğuşu ve Yayılışı

İslamiyetten önceki toplumların büyük çoğunluğu, farklı sapkınlıklar içerisinde yaşamakta ve inanç olarak ise ateşe, kendi elleri ile yaptıkları tahta ya da beton putlara tapmaktaydılar.

İslamiyetten önce Araplar:

Kendi yaptıkları putlara taparlar, şarap içerler ve kız çocuklarına hiçbir şekilde önem vermezlerdi. Sapkınlığın ileri düzeyde olduğu Arapların, yeni doğan kız çocuklarını diri diri toprağa gömerek canlarına kıydıkları bilinmektedir. İslamiyetin doğuşu öncesinde kabileler halinde yaşayan Araplar, öldürmedikleri kız çocuklarına ise hiçbir şekilde miras vermezlerdi.

İslamiyetten Önce Türkler:

İslamiyetten önce Türkler, Gök Tanrı adını verdikleri ve ondan başka yaratıcının olmadığına inandıkları Gök Tanrı dinine inanmaktalardı. Yani göklerde tüm kainatı yaratan bir Tanrı olduğuna, onun ortağının bulunmayıp tüm kainatı tek başına yarattığına inanırlardı. Bu nedenle Türklerin İslamiyete geçişi daha hızlı olmuş ve zamanla İslamiyetin yayılmasında çok büyük rol oynamışlardır.

İslamiyetin Doğuşu

Abdullah ve Amine Hatun’un çocukları olan ve tüm insanlığa gönderilen son peygamber HZ. Muhammed’in (Sav) gelmesi ile birlikte, İslami kavramlarda Allah tarafından yer yüzünde zühur etmeye başladı. 25 yaşında HZ. Hatice ile evlenen HZ. Muhammed (Sav), İslamiyet daha tam olarak doğmadan önce bile, insanları dürüstlüğü ve tüm karakteri ile etkilemeyi başardı.

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed(sav), kendisine Arap Yarımadasında bulunan Hira dağındaki bir mağarada, Allah tarafından gönderilen ilk vahyin Cebrail adlı meleğin bildirmesi ile başladı. Başlangıçta Allah’ın Yüce dinini gizli bir şekilde çevresine anlatan Hz. Muhammed (sav), daha sonrasında ise geniş çevresine Hak dinin İslam olduğunu, kendisininde Allah (cc) tarafından görevlendirilmiş bir elçi olduğunu anlattı. Bu süre zarfından sonra İslamiyet, Arap Yarımadasında hızlı bir şekilde yayılmaya başladı. Kendisine ilk inananın eşi Hz. Hatice olması, İslamda aile kavramının kuvvetli olacağını yönündeki ilk sinyal olmuştur. Zira İslamiyet gelmeden önce kimse kızlarına ve kadınlarına değer vermiyordu.

İslamiyet Hz. Muhammed (sav) peygamberliğinde ve sonrasında Hz. Ömer, Hz. Ali, Hz. Ebubekir ve Hz. Osman gibi sahabelerin halifeliğinde yeryüzüne yayılmış ve insanlığa huzur ve barışı sağlamış en etkin din olarak göze çarpmaktadır.

İslamiyetin doğuşu ve yayılmasıyla birlikte artık kadınlara daha fazla değer verilmiş, zekat gibi farz olan kavramlar ile de maddi imkanları elverişsiz olan insanların refah düzeyi artmış ve böylelikle insanlarda yardım duygusu daha fazla pekişmiştir. İnsanlar arasında saygı ve sevgi kavramları artmış, zulum ve haksızlıklar İslamiyete inananların artması ile birlikte, minimum seviyeye inmiştir.

Bir önceki yazımız olan İslamda Kul Hakkı başlıklı makalemizde bireylere yada topluma zarar vermek, birisini günaha sokmak ve İslamda Kul Hakkı hakkında bilgiler verilmektedir.

Kontrol Et

Şık ve güzel giyinmek

Sual: Zenginin eski elbise giymesi uygun mudur?CEVAP Resulullah efendimiz, eski elbiseli birine, (Malın yok mu?) …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.