Emali kasidesi

Sual: Emali kasidesini fazlaca övüyorlar. Bu kaside hakkında data verir misiniz?
CEVAP
Büyük İslam âlimlerinden, Siraciyye fetva kitabının sahibi, Ali Uşi hazretlerinin yazdığı Emali kasidesinde, Ehl-i sünnet itikadı manzum olarak fazlaca güzel anlatılmıştır. Orijinal aslı şahane bir manzumedir. Bu eserde özetle deniyor ki:

Allahü teâlâ, öncesiz ve ebedidir. Hayrı da, şerri de yaratan odur. Fakat O, şerre razı değildir.

Tanrı’ın sıfatları, zatının aynı da, gayrı da değildir. Tüm sıfatları da öncesiz ve ebedidir. O hiçbir şeye benzemez.

Her şeyi yoktan yaratan Allahü teâlâ, Arşı da yaratmıştır, fakat oraya yerleşmiş denilemez. Bundan dolayı Arşı yaratmadan ilkin de var idi. Mekandan ve zamandan münezzehtir.

Mukallidin imanı muteberdir. [Ana babasını, hocalarını taklit ederek, doğru itikada kavuşan kimsenin imanı sahihtir. Ancak, inceleyip araştırmadığı için, yani fen bilgilerini kısaca öğrenip, Allahü teâlânın varlığını düşünmediği için, günah işlemiştir. Fen bilgisini öğrenmemiş bir kimse, ana babadan, kitaptan öğrenerek iman ettiği, düşünerek kabul ettiği, aklını kullanarak inandığı için, istidlali terk etmiş sayılmaz diyen âlimler de vardır.]

Kuran-ı kerim kelam-ı ilahidir, yaratık [yaratık] değildir.

Cennette nimetler, Cehennemde azap vardır. Aden ve Cehennem asla yok olmaz.

Müminler, Cennette iken, hiçbir şeye benzemeden Allahü teâlâyı görünce başka nimetleri unuturlar.

Allahü teâlâya en yararlı olanı yaratması farz [mecbur] değildir.

Peygamberlere ve meleklere [ve Amentü’deki diğer esaslara] inanmak farzdır.
Hazret-i Muhammed aleyhisselam son peygamberdir, dini kıyamete kadar bâkidir, miracı da haktır. Tüm peygamberler, peygamberlikten ilkin de sonrasında da günah işlemezler. Kadınlardan peygamber gelmemiştir.

Hazret-i İsa gelecek, Deccalı öldürecektir.
Evliyanın kerameti haktır.

Ebu Bekr-i Sıddık, tüm eshab-ı kiramdan üstündür.

Akıl baliğ olanın Tanrı’ı bilmemesi özür olmaz.
Kâfirin son nefesteki imanı makbul değildir.

İbadetler, ameller imanın parçası değildir. [Yani farzı yapmayana kâfir oldu denmez.] Katillik, gasp, zina şeklinde büyük günah işleyen müslümana kâfir oldu denilmez. Bir süre sonra, dinden çıkmayı niyet eden, o anda dinden çıkıp kâfir olur.

Elfaz-ı küfürden bir sözü, anlamını kabul etmese de söyleyen kâfir olur. [Yani şaka olarak veya güldürmek için söylese yine küfür olur. Mesela ben peygamberim dese küfür olur.] Sarhoş iken, elfaz-ı küfrü söyleyene kâfir dememelidir.

Helal da haram da rızktır.
Mezar suali ve mezar azabı haktır.

Affa ve şefaate kavuşanlardan başka tüm günahkârlar, günahlarının cezalarını çekeceklerdir.

Müminlerin, Cennete girmesi Tanrı’ın fazlındandır. Bundan dolayı kimse ameliyle Cenneti hak edemez.

İnsanlar, dirilince hesaba çekileceklerdir.

Kıyamet günü amellerin tartılması ve sırattan geçmek haktır.
Bu dünya sonradan yaratılmıştır.

Duaların tesiri vardır.
Dağlar kadar büyük günahı olanlar da, azca yada fazlaca şefaate kavuşacaktır.

Aden de Cehennem de şu anda mevcuttur.

İman ehli, günahların cezası olarak ebediyen Cehennemde kalmayacaktır. [Cehennemde ebedi kalmak kâfirlere mahsustur.]

Bir önceki yazımız olan Fıkh-ı ekberden parçalar başlıklı makalemizde ekberden hakkında bilgiler verilmektedir.

Kontrol Et

İmanda iki önemli şart

Sual: Bir kimse, Amentü’de bildirilen imanın altı şartına inanılmış olduğu halde, Tanrı dostlarını sevmese, Tanrı …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.