Elbette müminim

Sual: Tam İlmihal’de, son nefesteki imanı söylerken de (Elbette müminim) demeli deniyor. Bunun doğru olduğunda kuşku etmiyoruz; sadece buradaki inceliği anlayamadık, gaybdan haber vermek benzer biçimde anlaşılıyor. Son nefesi kast ederek normal olarak müminim demenin açıklaması nasıldır?
CEVAP
Tam İlmihal’de, İmam-ı Rabbani hazretlerinden şöyleki naklediliyor:
Mümin misin diye sorulunca, İmam-ı a’zam Ebu Hanife, (Ben hak olarak, doğrusu normal olarak müminim demelidir) diyor. İmam-ı Şafii ise, (İnşallah müminim demeli) diyor. Bu ikisi arasındaki fark, yalnız sözdedir. Bu sebeple şimdiki inanç söylenirken, normal olarak müminim, demeli, son nefesindeki inanç söylenirken, inşallah, o süre da müminim demelidir. Fakat inşallah diyerek şarta bağlamaktansa, devamlı, normal olarak demek, daha ihtiyatlı ve daha uygundur. (1/266, 2/67, 3/17)

Şafiiler son nefesi kast ederek, (İnşallah mümin olarak öleceğim) demek istiyorlar. Elbette insan son nefesini bilmesi imkansız. Bu sebeple imanlı yaşar kâfir olarak ölebilir, kâfir olarak yaşar sonunda inanç eder, mümin olarak ölebilir.

Biz Hanefiler de, (Bu imanımı muhafaza edebilirsem, normal olarak mümin olarak ölürüm) diyoruz. (Elbette imanlı öleceğim) demiyoruz, (Bu imanım devam ederse normal olarak imanlı ölürüm) diyoruz. Burada, son nefese kadar imanımızdan kuşku etmiyoruz diyoruz, normal olarak imanlı öleceğiz demiyoruz.

Sual: Şafiiler, normal olarak müminim demiyorlar da, niçin inşallah müminim diyorlar? İnşallah ne anlamına gelir?
CEVAP
İnşallah
, Tanrı izin verirse, Tanrı nasip ederse manasına, tüm işlerini Allahü teâlânın dilemesine havale etmek için söylenen sözdür.

İmam-ı Gazali hazretleri, Şafiilerin niye inşallah dediklerini açıklarken buyuruyor ki:

Şu dört husustan dolayı Şafiiler inşallah diyorlar:

1-
Ben normal olarak müminim, ben normal olarak âlimim demek kendini övmek sayılmasından korkarak inşallah demişlerdir. Bu sebeple hikmet ehli bir zata sormuşlar, doğru olmasına rağmen, çirkin olan şey nedir diye, o da, (Doğru olarak da, kişinin kendisini övmesi çirkindir) buyurmuştur.

Bir hiç kimseye hekim musun, âlim misin diye sorulunca, doktorluğu kati olmasına rağmen, sırf övünmemek için, inşallah doktorum demesi yanlış olmaz.

Bir âyet-i kerime meali:
(Kendinizi tezkiye etmeyin, temize çıkarmayın, övünmeyin.) [Necm 32]

Bir hadis-i şerif meali de şöyledir:
(Âlimim diyen cahildir.) [Taberani] (Âlim övünmez, övünen, gerçek âlim olması imkansız.)

2-
Daima Tanrı’ın adını anmak için inşallah denir. Bir âyet-i kerime meali:
(Bir işi inşallah demeden yarın yapacağım deme.) [Kehf 23, 24]

Yalnız şüpheli şeylerde değil, kati olan şeylerde de inşallah denir. Bir âyet-i kerime meali:
(İnşallah Mescid-i harama gireceksiniz.) [Fetih 27]

Bunu bizzat Allahü teâlâ bildiriyor. Siz Mekke’yi fethedeceksiniz buyuruyor. İnşallah demeyi öğretmek için bu şekilde bildiriyor. Peygamber efendimiz de, ölmek kati olmasına rağmen, inşallah öleceğiz diyor. Mezarlığa uğrayınca buyuruyor ki:
(Esselamü aleyküm, ey müminler diyarı, inşallah ikimiz de sizlere ulaşacağız.) [Müslim]
3-
Hakiki imana kavuşmuş, kâmil inanç sahibine de, imanı zayıf olana da mümin denir. Kâmil mümin anlamında inşallah müminim diyorlar. Burada inşallah demeleri ben mümin değilim demek değildir. Kâmil mümin, gerçek mümin olurum inşallah anlamındadır. Bir âyet-i kerime meali:
(İşte bunlar, gerçek müminlerdir.) [Enfal 4]

Bir kimse kendisinin kâmil mümin olup olmadığında kuşku etmesi yanlış değildir. Bu anlamda (İnşallah müminim) demek caiz olur. Burada mümin olmaktan kuşku edilmiyor, kâmil mümin olmaktan kuşku ediliyor. İman, ibadetle kâmil hâle gelir. Sadece ibadetlerimizin kâmil bulunduğunu bilemeyiz. İnşallah kâmil inanç sahibiyim anlamında, (inşallah müminim) demek caiz olur.

4-
Son nefeste imansız ölmekten korkulur. Asla kimse güvence imanlı öleceğini bilmesi imkansız. Eğer imansız ölürse tüm iyi amelleri yok olur. Amellerin kabul olması son nefeste imanlı ölmeye bağlıdır. Oruçlu hiç kimseye kuşluk vakti oruçlu musun diye sorulsa, (Elbette oruçluyum) der. Sadece akşamdan ilkin orucu bozulursa, oruçluyum demesinin hükmü kalmaz ve yalancı sayılır. Orucun sahih olması için akşam ezanına kadar orucun bozulmaması şarttır. İmanın sahih olması için de son nefeste de imanlı olmak şarttır. Bir kimse, imanlı yaşar kâfir olarak ölebilir, kâfir olarak yaşar sonunda inanç eder, mümin olarak ölebilir. Artık kâfir olarak yaşamasının asla kıymeti kalmadığı benzer biçimde, imansız ölenin de mümin olarak yaşamasının asla kıymeti olmaz. Ebüdderda hazretleri, (İmansız ölmekten korkmayan imansız ölür) buyuruyor. Bir âyet-i kerime meali:
(İşlerin akıbeti, sonucu Tanrı’a aittir.) [Hac 41]

İman, sahibini Cennete koyar. Oruç, Tanrı’ın hakkını öder. Akşama kadar devam etmeyip bozulan oruç, oruç sayılmayacağı, borcu ödeyemeyeceği benzer biçimde, son nefese kadar, devam etmeyen inanç da, sahibini Cennete koyamaz. Bu, artık inanç sayılmaz. İşte bu sebeplerden dolayı inşallah müminim demişlerdir. Son nefeste de imanla ölürüm inşallah anlamındadır. (İhya)

[Yukarıda, İmam-ı Gazali hazretlerinin bildirdikleri Şafii mezhebine göredir. Biz Hanefiler, (Elbette müminim) demeliyiz.]

Bir önceki yazımız olan İslamiyet’ten haberi olmayanlar başlıklı makalemizde haberi, olmayanlar ve slamiyet hakkında bilgiler verilmektedir.

Kontrol Et

İmanda iki önemli şart

Sual: Bir kimse, Amentü’de bildirilen imanın altı şartına inanılmış olduğu halde, Tanrı dostlarını sevmese, Tanrı …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.