Sual: (Bir şeyi oldukca görse, mahalakallah dese, manasını bilmese, kâfir olur) deniyor. Burada, (Bir şeyi oldukca görse), (Mahalakallah) ve (manasını bilmese kâfir olur) ifadelerinin anlamları nedir?
CEVAP
Bir şeyi oldukca görse demek, oldukca şey görse anlamına gelir. Denizde binlerce balık görse, havada binlerce bıldırcın görse anlamına gelir. Mahalakallah, Tanrı ne kadar oldukca şey yaratmış anlamındadır. Denizdeki balıkları görüp Tanrı ne kadar da oldukca şey yaratmış anlamında, mahalakallah demek böyledir.
Manasını bilmese kâfir olur demek, mahalakallahın ikinci manası, Tanrı yaratmadı anlamına gelir. Balıkları görüyor, kuşları görüyor, bu tarz şeyleri Tanrı yaratmadı anlamında söylüyorsa sövgü olur. Her şeyi Tanrı yaratmıştır. Bir şey söylerken ne söylediğini bilmeli denmek isteniyor.
Farzı ve vacibi inkâr
Sual: Farzı inkâr şeklinde, mütevatir hadisi de inkâr küfürdür; fakat vacib sünnetten daha güçlü olmasına rağmen vacibin vacipliğini inkâr eden, kâfir olmuyor, sebebi nedir?
CEVAP
Mütevatir hadisi inkâr, Peygamber efendimizi inkârdır. Bu ise küfürdür; fakat ictihadla bulunan farzı yada vacibi inkâr sövgü olmaz. Örnek verelim:
Kurban kesmek vacibdir, fakat öteki üç mezhep sünnettir. Onlara siz sünnet demekle, vacibi inkâr ettiniz denebilir mi? Fakat bir Hanefi vacibi inkâr ederse mezhepsiz olur; zira kendi mezhebini beğenmemiş olur.
Gusülde ağzın içini yıkamak Hanefi’de farz, Maliki ve Şafii’de sünnettir. Onlar farzı inkâr etmiş olmuyor; fakat bir Hanefi bunu inkâr ederse, kendi mezhebinin hükmünü inkâr etmiş olur. Kendi mezhebinin hükümlerini beğenmeyen de en azından mezhepsiz olur. Küfre kadar gidebilir.
Tanrı’ın mucizesi demek
Sual: Tanrı’ın mucizesi demek caiz midir?
CEVAP
Caizse de, her kelimeyi yerli yerinde kullanmalıdır. Tanrı’ın kudreti, Tanrı’ın hikmeti demelidir. Sihir, istidrac, keramet, mucize şeklinde harikaların hepsini yaratan Allahü teâlâdır. Peygamber, Tanrı’ın kudreti ile birçok harikaların meydana gelmesine sebep olur. Peygamberlerin elinde meydana gelen mucizelerin yaratıcısı da Allahü teâlâdır. Nitekim Allahü teâlâ, peygamberlerine verdiği olağanüstü nimetleri bildirdikten sonrasında (Bu tarz şeyleri meydana getiren biziz) buyuruyor. (Enbiya 79)
Allahü teâlâ, sevilmiş olduğu insanlara, iyilik, ikram olmak için ve azılı düşmanlarını da aldatmak için, bunlara, âdetini bozarak, sebepsiz mükemmel şeyler yaratıyor.
1- Peygamberlerden, meydana gelen harikalara (Mucize) denir.
2- Evliyadan meydana gelen harikalara (Keramet) denir.
3- Evliya olmayan müminlerden meydana gelen harikalara (Firaset) denir.
4- Fâsıklardan, günahı oldukca olanlardan, zuhur edenlere (İstidraç) denir. Allahü teâlânın aldatarak, nimet şeklinde gösterdiği musibettir. Bu, onun Cehenneme gitmesine sebep olur.
5- Kâfirlerden zuhur edenlere ise (Sihir), şu demek oluyor ki büyü denir.
Tanrı’ını seversen
Sual: Tanrı’ını seversen yada Tanrı aşkına şunu yap denince, o işi yapmak koşul mıdır?
CEVAP
O işi yapmamak günah eğer olmazsa da, mubah olan işleri yapmak iyi olur. Tanrı aşkına diyerek bir kimseden dünyalık bir şey istemek caiz değildir. Bu şekilde kimseler hadis-i şerifle lanetlenmiştir. (Hadika)
Tanrı vergisi
Sual: Sesi güzel olan bir müzisyen için (Tanrı vergisi) demek caiz mi?
CEVAP
Evet, caizdir. Bilal-i Habeşi hazretlerinin de, oldukca güzel sesi vardı, Tanrı vergisiydi. Peygamber efendimiz,(Yâ Bilal, güzel sesinle bizi ferahlandır!) buyurarak, ezan okumasını emrederdi. İnsan güzel sesiyle Kur’an-ı kerim, ezan, tanrısal okuyabileceği şeklinde, o güzel sesini günah işlemekte de kullanabilir. Açık gezen bir kadının kendisine yada sesine, Tanrı vergisi yada güzel demek, işlediği günaha güzel demek anlamına gelmez. Fakat günah olan şarkısına güzel demek tehlikelidir. Bunun için bu şekilde şeyler söylemekten uzak durmaya çalışmalıdır.
Ne var, ne yok?
Sual: Biri, (Ne var, ne yok?) diyince, (Sıhhat, güzellik) şeklinde sözlerle yanıt verilebilir mi? Bazı kimseler bu soruya “Tanrı var, şeriki yok” diye yanıt veriyor ve bu şekilde yanıt vermenin icap ettiğini iddia ediyorlar.
CEVAP
Birinci şekilde söylemenin mahzuru yok. İkinci şekildeki yanıt ise, sorulan soruya yanıt değildir. Sen evde bir şahıs misin diye sorulsa, diğeri de bir olan Tanrı’tır dese, sorulan probleminin cevabı olur mu? Bunlar, dini bilmeyen kimselerin uydurdukları sözlerdir.
Harbi ne demek?
Sual: “Hakikaten” manasında “gerçekten” demenin bir mahzuru var mıdır?
CEVAP
Hayır, mahzuru yoktur. Harbi kelimesi şu anlamlara gelir:
1- Alev ateş silahların içini temizlemekte kullanılan çubuk.
2- Doğru, hilesiz, mert. Harbi bas demek de, doğru yürü, süratli yürü anlamına gelir.
3- Arapça savaşla ilgili anlamına gelir.
4- İslam ülkesindeki gayrimüslimlere zimmi, kâfir ülkesinde olan gayrimüslimlere harbi denirdi. Şimdi zimmi de yok, harbi de yoktur.
Siz ikinci anlamda konuşuyorsunuz, mahzuru olmaz. Örnek olarak harbi ol kardeşim demek, doğru dürüst ol anlamına gelir. Harbi konuşalım demek, doğru konuşalım anlamına gelir.
Tanrı’ın sopası yok
Sual: Tanrı’ın sopası yok ki demek sövgü olur mu?
CEVAP
Niyete bağlıdır, tevil edilirse sövgü olmaz. Günah işleyeni, hainlik edeni, caniyi anında cezalandırmaz anlamında söyleniyor ki, sövgü olmaz. Sanki Tanrı’ın bir şeyi noksan şeklinde bu şekilde ifadeler kullanmak uygun değildir.
İyi insan demek
Sual: İyi huylu yada işinde başarı göstermiş olan kâfir ve fâsık bir kimse için, iyi insan demek caiz midir?
CEVAP
İyi insan, sâlih insan anlamına gelir. Müslüman olmayan, itikadı bozuk olan yada çekinmeden, açıkça günah işleyen fâsık, sâlih olması imkansız. Kâfir yada fâsık, iyi huylu ise yada işini iyi yapıyorsa, o huyu söylenebilir yada işi için iyi denebilir. Örnek olarak, (Fazlaca cömerttir, yardımseverdir, işinin ehlidir. İyi bir avukattır, iyi bir doktordur) denebilir. Bu, işini iyi yapıyor anlamına gelir. Fena hiç kimseye iyi insan denmez.
Şeytan doldurur
Sual: Boş silahı temizlerken şeytan doldurur deniyor. Şeytan boş silahı doldurur mu?
CEVAP
Hayır. Bu söz, (Silahı boş zannettiğimiz halde, boş olmayabilir, şeytan unutturabilir yada başkası doldurmuş olabilir. Dikkatli olmalı) anlamında söyleniyor.
Alay edilince gülmek
Sual: Hristiyanlıkla yada Yahudilikle alay edilen filmlere gülmenin, mahzuru olur mu?
CEVAP
Allahü teâlâ ile, Peygamberlerle, meleklerle alay edilirse, buna gülmek caiz olmaz, kasten gülmek küfre sebep olur. Gayr-i istemli şu demek oluyor ki istemeden, elinde olmadan gülmek sövgü olmaz. Gayrimüslimlerin uydurmuş olduğu bir hurafe yada batıl bir inançla alay edilirse, ona gülmek sövgü olmaz. Kendileri de, Müslüman olunca, bu hurafelere iyi mi inandık diye şaşkınlık edip gülüyorlar.
Öncesiz düşmanımız
Sual: Şeytan öncesiz düşmanımız, Yunan öncesiz rakibimiz demek caiz midir?
CEVAP
Ezelî kelimesi, manası bakımından yalnız Allahü teâlâ için kullanılır, (Uzun süre) ve (Eski) manasında mahlûklar için de kullanılır.
Aden şeklinde demek
Sual: Beğendiğimiz bir yer için, (Dünya Cenneti) yada (Aden şeklinde yer) demek caiz midir?
CEVAP
Caizdir, sadece Cennette, hatıra hayale gelmedik oldukca büyük nimetler olacağı için, dünyadaki, en kıymetli, en büyük nimet bile Cennete benzetilemez. Cenneti basite indirmek şeklinde olur.
Tanrı kerimdir demek
Sual: Bir Müslüman, (On günlük kömürüm kaldı. Ondan sonrasında Tanrı kerimdir) dedi. Ben de, (Tevbe de kâfir oldun. Daha ilkin Tanrı kerim değil miydi?) dedim. Dostum kâfir olmadı mı?
CEVAP
Müslümanların bu şekilde sözlerini tevil etmek, derhal kâfir dememek gerekir. O Müslüman, (On günlük kömürüm kaldı. Ondan sonrasında Tanrı bir çıkış yolu kayra eder. Iyi mi olsa O kerimdir) demek istemiştir.
Tanrı yardımcın olsun demek
Sual: Bir arkadaşa, Tanrı yardımcın olsun, dediğimde dedi ki, (Destek bir işi meydana getiren aslolan kişiye yardım eden, fakat o işi tam olarak bilmeyen kişiye denir. Örnek olarak, müdür yardımcısı, müdürden daha azca bilgiye haizdir. Tanrı yardımcın olsun, demek caiz olmayabilir.) Allahü teâlâ yardımcın olsun, demek caiz midir?
CEVAP
Akıl yürütmekle din olmaz. Sonrasında bir kelimenin tek anlamı esas alınmaz. Burada Tanrı yardımcın olsun demek, Tanrı sana yardım etsin, kolaylık kayra etsin anlamına gelir. Bunun da asla mahzuru yoktur. Tüm âlimler bu şekilde söylemiştir.
İnsana sadakat yaraşır, görse de ikrah,
Yardımcısıdır doğruların, hazret-i Tanrı.
Latife yapmak
Sual: Arkadaşımız iştahlı olduğundan kalan yiyecekleri sünnetle diye hep ona teklif ederiz. Geçtiğimiz gene bir yemekte latife maksadıyla sünnetçi geldi filan dedik ve gülüştük. Niyetimiz sünneti tahkir değildi fakat sonradan tehlikeli bir latife mı yaptık dedik ve oldukca rahatsız olduk. Bu tür şakalar imanı giderir mi?
CEVAP
İmanı gidermez; zira sünnetle alay kastınız yokmuş; fakat dini hususlarda kesinlikle fıkra anlatmamalı, bu şekilde gereksiz şakalar yapmamalıdır.
Putperest ve hayalperest
Sual: Putperest, puta tapan, ateşperest ateşe tapan demek olduğuna gore, tapmak anlamına gelen perest kelimesini kullanarak hayalperest, menfaatperest demek caiz olur mu?
CEVAP
Perest, yalnız tapmak anlamında değildir. Seven, oldukca seven anlamında da kullanılır.
Hayalperest, hayal oluşturmayı seven, hayal ardında koşan; menfaatperest, çıkarını seven, hep kendi menfaatini düşünen kimse anlamına gelir. Bunlar şeklinde, Hakperest, hakkı seven, hak taraftarı anlamına gelir. Şehvetperest, şehvetine düşkün anlamına gelir. Bu kelimeleri kullanmanın mahzuru olmaz.
Tanrı gönderdi demek
Sual: Bir kimse, mühim bir iş için birinin yanına ulaşınca, diğeri memnuniyetinden, (Seni Tanrı gönderdi) diyor. Mühim bir söz söyleyince de, (Sana bunu Tanrı söyletti) diyor. Bu şekilde söylemek sövgü müdür?
CEVAP
Hayır. Bizi yürüten, gönderen, konuşturan, yaşatan, öldüren, her şeyimizi meydana getiren Allahü teâlâdır. Aslolan bunu inkâr etmek sövgü olur. Bir âyet-i kerime meali:
(Sizi de, yaptığınız işleri de yaratan Tanrı’tır.) [Saffat 96]
Dönme ne anlamına gelir?
Sual: Tarihte dönmeleri okuyoruz. Çokları Müslümanlığa karşıdır. (Sonradan görme, gâvurdan dönme) sözü doğru değil mi?
CEVAP
Dönmelerden genel anlamda samimi olmayanlar için o şekilde söz ediliyor. Yoksa samimi olarak dönen, tertemiz Müslüman olur. Sonradan görmeler, genel anlamda yeni duruma ayak uyduramayıp komik duruma düşerler. Hatta hiç kimseye bir şey vermeyenleri, verse bile rahatsız edip burnundan getirenleri oldukca olur. Davud aleyhisselam buyuruyor ki:
(Sonradan görmüş birinden bir şey istemek, elini ejderhanın ağzına sokmaktan kötüdür.) [İ. Asakir]
Hasbelkader
Sual: Hasbelkader bu işin başına geldim dedim, bu şekilde söylemek sövgü olur mu?
CEVAP
Bu şekilde söylemekte sakınca yoktur. Kelime olarak hasbelkader, alınyazısı icabı anlamına gelir. Kısaca Tanrı bu şekilde takdir etmiş, ikimiz de buraya geldik anlamına gelir. Türkçe’de bir başka anlamı da, (Biz bu işe layık falan değiliz; fakat Allahü teâlâ bu şekilde takdir buyurduğu [ihsan ettiği] için geldik) anlamına gelir.
Bir tanem demek
Sual: Telefonda hanımıma bir tanem dedim. Dost, (Öyleki deme, bir tane olan Tanrı’tır. Bu şekilde söylemekle küfre girdin, dinin gitti, nikâhın da bozuldu) dedi. Bu şekilde söylemekte sakınca var mıdır?
CEVAP
Bu şekilde söylemenin asla mahzuru yoktur.
Fazlaca şey borçluyum
Sual: Ona oldukca şey borçluyum demek uygun mudur?
CEVAP
Maddi-manevi iyilik edene teşekkür edilir. (İnsanlara teşekkür etmeyen, Tanrı’a şükretmemiş olur) buyuruldu. (Ona oldukca şey borçluyum) demekte de sakınca yoktur.
Min Malallah ya Muhsinin
Sual: (Min Malallah ya Muhsinin) ne anlamına gelir?
CEVAP
(Ey kayra sahipleri, hayır sahipleri, iyilikseverler, Tanrı’ın size verdiklerinden siz de gerekseme sahiplerine verin) anlamına gelir.
Peder baba anlamına gelir
Sual: Peder ne anlamına gelir? Baba yerine kullanmak caiz midir?
CEVAP
Peder, Farsça baba anlamına gelir. Kullanmakta sakınca yoktur. Babaya peder, kayınbabaya kayınpeder denir.
Şimdi geldim bismillah demek
Sual: Bir kitapta (şimdi geldim bismillah dese, afattır) deniyor. Burada afattan murat nedir?
CEVAP
Tehlikeli iş, yıkım anlamına gelir. Kibirlenerek, kendini büyük göstererek, sanki padişah gelmiş şeklinde, yanıma besmele ile girilir şeklinde şeyler söylemek uygun değildir anlamındadır.
Fatıma Ana
Sual: Hazret-i Fatıma’ya, Fatıma Ana demek caiz mi?
CEVAP
Evet. Hazret-i Fatıma’ya ve Eshab-ı kiramın hanımlarının hepsine saygı için anne, valide demek caizdir. Yaşlı hanımefendilere da saygı için ana denir.
(Bir hanıma ana denilirse, kocasına peygamber denilmiş olur. Bunun için Hazret-i Fatıma’ya ana denince Hazret-i Ali’ye peygamber denmiş olur) sözü yanlıştır, uydurma bir sözdür.
Kraldan oldukca kralcı
Sual: Kâfir hükümdarlara kral dendiği için, Müslüman bir hiç kimseye, (Kraldan oldukca kralcı geçiniyor) demek sövgü olur mu?
CEVAP
Sövgü olmaz, o şekilde söylemek caizdir. Bu bir deyimdir. (Sahibi yada yetkilisi razı oluyor, sana ne oluyor da razı olmuyorsun?) anlamına gelir.
İllallah demek
Sual: Çocuk yaramazlık edince, (İllallah dedirtiyor) diyorlar. Bu şekilde söylemek caiz midir?
CEVAP
Evet, caizdir. İllallah demek, (Sadece Tanrı…) anlamına gelir. Kısaca, sadece Tanrı bu işi halleder anlamına gelir.
Banka iyi kazanıyor
Sual: Banka iyi para kazanıyor demek sövgü olur mu?
CEVAP
Hayır. Bu işte iyi para var, demek oldukca para anlamına gelir. İyi, oldukca anlamında kullanılıyor.
Diğer dünya
Sual: Ahirete, diğer dünya demek caiz mi?
CEVAP
Evet.
Enel hak
Sual: Hallacı Mansur, Enel hak demekle ben batıl değilim, hakkım diyor diye tevil etmek caiz mi?
CEVAP
Evet.
Sırat köprüsü
Sual: İnce köprü için (Sırat köprüsü şeklinde) demek caiz mi?
CEVAP
Evet.
Trafik kurbanı
Sual: Mecazi olarak trafik kurbanı, şöhret kurbanı demek caiz mi?
CEVAP
Evet.
Fena hava
Sual: Fena hava şartları yada hava muhalefeti demek caiz midir?
CEVAP
Evet. Zira hayır şer de Tanrı’tandır. Amentü’de bunu devamlı söyleriz. İyi havayı Tanrı yaratıyor da, fena havayı başkaları mı yaratıyor? Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Her şeyi yaratan Tanrı’tır.) [Zümer 62]
Sabah erken
Sual: (Sabah erken denmez, sabahın nuru demelidir) deniyor, doğru mu?
CEVAP
Hayır, doğru değildir. Sabah erken ifadesi, sabahın en erken saatinde, ortalığın iyice aydınlanmadığını konu alıyor. Göz iyice görmediği süre anlamına gelir. Ek olarak nur, aydınlık anlamına gelir ki, o saatte aydınlık olmuyor. Sabahın nuru demek yanlış olur.
Tahmin
Sual: Tahmin yürütüp (ABD yenilir) demek caiz mi?
CEVAP
Evet.
İbiş demek
Sual: Fena hiç kimseye (İbiş) diye hakaret etmek caiz mi?
CEVAP
Evet.
Tanrı’ın da hesabı var
Sual: Her insanın bir hesabı var Tanrı’ın da bir hesabı var demek uygun mu?
CEVAP
Caizdir.
Düşmez kalkmaz
Sual: (Düşmez kalkmaz bir Tanrı) demek uygun mudur?
CEVAP
Evet, uygundur.
Delikanlı
Sual: Delikanlı demek caiz mi?
CEVAP
Evet.
Canına değsin
Sual: Su ikram edene (Geçmişlerinin canına değsin) demek caiz mi?
CEVAP
Evet.
İyi şanslar
Sual: (İyi şanslar, şansın bolca olsun) demek caiz mi?
CEVAP
Evet.
Adam eksen biter
Sual: (Bu toprağa adam eksen biter) demek caiz mi?
CEVAP
Evet. Verimli toprak denmek isteniyor.
Hilkat garibesi
Sual: İki başlı bir çocuk olunca, “hilkat garibesi” demek caiz midir?
CEVAP
Caizdir. Tanrı bu şekilde yaratmış anlamına gelir. Cenab-ı Hak, her şeye kadirdir.
Helal olsun demek
Sual: Hileli iş yapana, (Helal olsun adama) demek sövgü olur mu?
CEVAP
Hayır; zira hile değil, gizleme işi için söyleniyor.
Yediğiniz haram
Sual: Çoluk çocuğa, (Yediğiniz haram) demek, şu demek oluyor ki helal şeylere haram dendiği için sövgü müdür?
CEVAP
Hayır.
Her şey haram demek
Sual: Kızarak, (Bizlere her şey haramdır) demek sövgü olur mu?
CEVAP
Olmaz.
Görüşmem demek
Sual: Bir Müslümana (Ahirette seninle görüşmem) demek sövgü mü?
CEVAP
Hayır.
Kâfir ölünce
Sual: Kâfir ölünce inna lillah… âyetini okumak caiz mi?
CEVAP
Evet.
İngilizce kursunda
Sual: İngilizce kursunda kimi John, kimi Gabriel oluyor, sövgü olur mu?
CEVAP
Hayır.
Yerden göğe kadar
Sual: (Yerden göğe kadar haklısın) demek caiz mi?
CEVAP
Evet.
Hâfız ismiyle koruyor
Sual: (Tanrı canlıları hâfız ismiyle koruyor) demek caiz mi?
CEVAP
Evet.
İlahi kasd
Sual: İlahi kasd demek caiz mi?
CEVAP
Evet.
Çince mi?
Sual: İslam yazısını eğri yazana (Bu, Çince mi?) demek sövgü mü?
CEVAP
Hayır.
Yapma günahtır demek
Sual: Mubah bir şeyin yapılmasına engel olmak için, (Yapma onu, günah) demekle mubaha haram demiş olur muyuz?
CEVAP
Hayır.
İlahi demek
Sual: Şaşkınlığını belirtmek için tanrısal Ali Bey demek caiz mi?
CEVAP
İlahi, ilaha şu demek oluyor ki Tanrı’a ilişik anlamına gelir. Kısaca, Ey Tanrı’ın kulu Ali Bey anlamına gelir. Caizdir.
Saygı için
Sual: Saygı için, (Allahü teala buyuruyorlar ki) demek caiz mi?
CEVAP
Evet.
Affediniz
Sual: Tanrı’a, (Günahımı affediniz) demek caiz mi?
CEVAP
Evet.
Müftü olsam
Sual: Müftü olsam, gıybet edenlerin dillerinin kesilmesine fetva verirdim demek sövgü mü?
CEVAP
Hayır.
Zembille mi indi?
Sual: (Gökten zembille mi indi?) demek sövgü olur mu?
CEVAP
Sövgü olmaz.
Tanrı’ın ismine saygı
Sual: Konuşurken, (Koş Allahım koş), (Ye Allahım ye) şeklinde şeyler söylemek yada (Tanrı yarattı demem, döverim) demek caiz midir?
CEVAP
Allahü teâlânın adını gereksiz yere kullanmak, hürmetsizlik olur, günah olur. Gereksiz yere yemin etmeye benzer.
Yahya kitabı tut
Sual: Mızraklı İlmihal’de, (Yahya adlı hiç kimseye, “Ya Yahya! Huz-il-kitabe=Yahya, kitabı tut!” demek sövgü olur) deniyor. Kitabı tutmak niye sövgü oluyor?
CEVAP
Bu ifade, Meryem sûresinin 12. âyetinin başıdır. Bu şekilde Kur’an lafzıyla söylemekle, Kur’an-ı kerim hafife alınacağı ve oyuncak hâline getirileceği için sövgü oluyor.
İşi Tanrı’a kalmak
Sual: (Artık, işimiz Tanrı’a kaldı) demek sövgü müdür?
CEVAP
Tüm işler, hayır ve şer Tanrı tarafındandır. (Ilkin işleri biz yapıyorduk, şimdi yapamadıklarımız ona kaldı) anlamında söylenirse, sövgü olur. Hakikatte, her işi meydana getiren Odur. İnsanlar ve öteki sebepler, yalnız vesiledir.
Hayhuy ve hayhay
Sual: Bazı kitaplarda, (Çalgı aletleriyle hayhuy etmek zikir değildir) deniyor. Birine şunu yapar mısın denince, isteyerek, seve seve anlamında (hayhay) deniyor. (Haydan geldi, huya gitti) de deniyor. Bu şekilde söylemekle, Tanrı’ın hay ismiyle alay edilmiş olmuyor mu?
CEVAP
Hayhuy, Farsça bir kelimedir, gürültü, kargaşalık, kargaşa anlamına gelir. Hay adı kalınca Ha harfiyle, Farsçadaki hayhuy kelimesi ise ince He harfiyle yazılır. Kısaca hayhuy kelimesinin Hay ismiyle hiçbir ilgisi yoktur. Kelimenin yarısını alıp, (Hay, Tanrı’ın ismidir) demek yanlıştır. Haydutluk fena dense, içinde hay kelimesi olduğundan, Hay ismine hakaret sayılır mı?
Çalgıyla zikretmek, la ilahe illallah demek de haramdır, küfürdür. Çalgıyla zikredenler, hayhuy ediyorlar, şu demek oluyor ki gürültü çıkarıyorlar. Çalgılı zikir, yakarma olmaz, hayhuy olur. Bu da, haramdır, hatta sövgü olur.
Haydan gelen huya gider deyimi de, kolayca kazanılan şeyler, kolayca elden çıkar anlamına gelir. Buradaki hay ve alışkanlık da, Farsçadaki, ince He harfiyle yazılan ve bir anlamı da boş yere uğraşmak olan hay-u alışkanlık’dan geliyor. Deyimde geçen hay ve alışkanlık kelimelerin, Allahü teâlânın Hay ismiyle alakası olmadığı şeklinde, birine şunu yapar mısın denince, isteyerek, seve seve anlamında (Hayhay yaparım) demenin de, Hay ism-i şerifiyle ilgisi yoktur. Bu şekilde indî benzetmeler, cahillerin işidir.
Kaçın kur’ası
Sual: Bir kimse için, (Kaçın kur’ası) demek caiz midir?
CEVAP
Kur’a, çekiliş anlamına gelir. Eskiden askerde, devreler kur’ayla belirlenirdi. Eskiler, daha tecrübeli olduğundan, onu kandırmak zor anlamında, kaçın kur’ası denirdi. Kısaca bu şekilde söylemekte sakınca yoktur.
Kutsal isimlere saygı
Sual: (Koyun olmayan yerde, keçiye Abdurrahman Çelebi derler) demek caiz midir?
CEVAP
Hayır, caiz değildir.
Tanrı’nın hakkı üçtür demek
Sual: (Tanrı’nın hakkı üçtür) deniyor. Bunun Hristiyanlardan geldiği doğru mudur?
CEVAP
Hristiyanlıkta, Baba, Oğul ve Mukaddes Ruh diye üç ilaha inanılır. Her ilahın bir hakkı olduğu düşünülerek söylenmiş olabilir. Müslümanlıkta bu tarz bir olay yoktur.
Hayırlı işler demek
Sual: İçki satan yada kumar oynatan yere gidince, (Hayırlı işler) demek caiz midir?
CEVAP
Hayır.
41 kere maşallah
Sual: Kırk bir kere maşallah demek caiz midir?
CEVAP
Evet, caizdir.
Zâlim krallar vardı
Sual: Masal ve hikâyelerde bazı padişahların, sultanların oldukca zalim olduğu bildiriliyor. Padişahların, asmış olduğu astık, kestiği kestik mi idi?
CEVAP
Kâfirlerin devlet başkanlarına kral denir. Vaktiyle Fransa, İngiliz ve Bulgar kralları bu şekilde idi. Bir İslam padişahına, Müslümanların halife diyerek, saydıkları ve sevdikleri kutsal bir zata kral demek, onun kâfir bulunduğunu söylemek anlamına gelir. Bir de kral, gayrimüslim milletin kralı olduğundan, onun milletine de gayrimüslim denmiş olur. Genel anlamda zâlim olan, krallardır. Kral masalları çeviri edilirken, padişah yada sultan diye çeviri edildiklerinden, bu şekilde hatalar oluyor. Bazıları da, şahla padişahı karıştırıyorlar. Örnek olarak Şah İsmail ve Ekber Şah, Osmanlı padişahı değildi. Kralların ve şahların zulümlerini padişahlara yüklemek doğru olmaz.
Kokona demek
Sual: Boyanmış yaşlı bir karı için, (Şu kokona teyze, ne kadar boyanmış, maskara olmuş) dedim. Dostum, (Kokona Hristiyan hanıma denir. Müslüman hanıma kokona denirse sövgü olur) dedi. Bu şekilde demek sövgü olur mu?
CEVAP
Kokona, Hristiyan hanımına dendiği şeklinde, süsüne düşkün yaşlı hanıma da denir. Maskaraya dönmüşse, maskara demek sövgü olmaz.
Şarkılardaki ifadeler
Sual: Bazı şarkılarda, Tanrı, maşallah, inşallah yada vallahi billahi şeklinde ifadeler geçiyor. Bu tarz şeyleri söylemek uygun mudur?
CEVAP
Allahü teâlânın adını bu şekilde yerlerde kullanmak, hürmetsizlik olur, günah olur. Gereksiz yere yemin etmeye benzer. Doğru olarak oldukca yemin etmek, Allahü teâlânın ismine ve yemine kıymet vermemek olur. Bunlara kıymet vermeyerek yemin etmek, oldukca çirkindir. Şarkılarda, temsillerde, eğlencelerde yemin etmek de böyledir.
Bir iş için yaratılmak
Sual: İyi bir terzi için, (Allahü teâlâ bu kimseyi sanki terzilik yapması için yaratmış) demek caiz olur mu?
CEVAP
Evet, caiz olur. Terzilik kabiliyeti vermiş anlamına gelir.
Yürü ya kulum!
Sual: Bazı varlıklı kimselerden bahsederken, (Tanrı buna yürü ya kulum demiş) deniyor. Bu şekilde demek caiz mi?
CEVAP
Caizdir, mahzuru olmaz.
“Hava oldukca sıcak” demek
Sual: Bir dost, (Uf be, hava oldukca sıcak) söylediği süre, başka biri (Havayı sıcak meydana getiren Tanrı’tır, bu şekilde demek Tanrı’a isyan olur) dedi. (Hava oldukca sıcak) ya da (Hava oldukca soğuk, fena hava şartlarına dayanamıyorum) demekle Tanrı’a isyan mı olur? Biri de, oldukca yağıyor anlamında, (Fazlaca fena yağıyor) diyince, başkası (Yağmur rahmettir, fena denmez) dedi. Bu şekilde denmez mi?
CEVAP
Hiçbiri Allahü teâlâya isyan olmaz. (Fena yağıyor) demek mecazdır, (Çevreye zarar verecek kadar, oldukca yoğun yağıyor) anlamına gelir. (Fena hava şartları) demekte de sakınca yoktur. Bunların hiçbiriyle Allahü teâlâ suçlanmıyor. (Cehennem oldukca sıcak) desek, Allahü teâlâ mı suçlanmış olur? (Bu sıcaklarda oruç tutmak zor olsa gerek) dense, Allahü teâlâ suçlanmış olmaz. (Sabah namazına kalkmak zor oluyor) demekte de sakınca yoktur. Hastalığı veren Allahü teâlâ olduğu hâlde, (Başım oldukca ağrıyor, dayanamıyorum) demekle Allahü teâlâya isyan edilmiş olmaz. Kaderim oldukca fena demenin de mahzuru olmaz.
(Papaz olduk) demek
Sual: Biriyle tartışınca (Papaz olduk) deniyor. Bu şekilde söylemek sövgü mü?
CEVAP
(Kavga ettik, birbirimizi kırdık) anlamında söylemek sövgü değilse de, uygun olmaz, zira şakadan bile, (Ben papazım), (Ben Hristiyan’ım) demek sövgü olur. Bazıları, kâfir olan papazları (takva sahibi) diye övüp, papaz olmayı arzuluyorlarsa da, Allahü teâlâ Müslümanları papaz olmaktan korusun!
Gebermedim demek
Sual: Fazlaca yorulunca, (Geberdim) diyorlar. Geçen gün bir arkadaşa hâl ve hatır sorulunca, o da, (Daha gebermedim) dedi. Ben de, (Kâfir geberir, tevbe et!) dedim. Arkadaşın o şekilde söylemesi sövgü olur mu?
CEVAP
Gebermek argo bir deyimse de, (Geberdim) yada (Gebermedim) demek sövgü olmaz. Bir hayvanın ölümüne yada sevilmeyen insan için, öldü manasında, (Geberdi gitti) denir. Bunu Müslüman için söylemek uygun değilse de, sövgü de değildir. (Eve kömür taşıdım, fakat geberdim) demek de (Fazlaca yoruldum) anlamına gelir. Bu şekilde söylemek sövgü olmaz. Gebermek, aşırı ilgi ve sevgi beslemek için de kullanılır. (Falanca filanca için geberiyor) derler. Bu da sövgü değildir. Fazlaca acıkan kimseler, (Açlıktan geberiyorum) derler. Bunların hepsini söylemek sövgü değilse de, argodur, uygun olmaz. Bir de yaramazlık meydana getiren küçüklere, (Geberesice) derler. Bu da sövgü değildir.
“İşe yaratmak”
Sual: Yaratmak Tanrı’a mahsus olduğuna gore, (Eski eşyaları işe yaratıyorlarmış) demek sövgü olur mu?
CEVAP
Hayır. Oradaki yaratmak, işe yararlı hâle getirmek anlamına gelir.
Helâl olsun
Sual: (Helâl olsun adamlara, sonunda helâl şarap da yapmışlar) demek sövgü olmaz mı?
CEVAP
Birincisi, helâl şarap olmaz. İçinde alkol yoksa, ona aslına bakarsan şarap denmez. Şarap, alkollü içki anlamına gelir. Bu, temiz idrar, helâl idrar demeye benzer. İdrar temiz de, helâl de olmaz. Şarap da, temiz ve helâl olmaz. Temiz ve helâl olana da, şarap denmez.
Ne niyetle olursa olsun, kati haram olan bir şeye, (Helâl olsun) demek sövgü olur, niyete bakılmaz, sadece Türkçede helâl olsun sözü, yalnız tasvip anlamında kullanılmıyor, şaşkınlık, şaşkınlık bildirmek için, (Yazıklar olsun) anlamında da kullanılıyor. Bu anlamda kullanılınca sövgü olmaz.
Maşallah
Sual: (Maşallah söylediği kırk gün yaşıyor) demekle maşallah sözü kötülenmiş mi oluyor?
CEVAP
Hayır, bu şekilde demekle onu söyleyen kötülenmiş oluyor, Maşallah sözü kötülenmiş olmuyor. Adam o denli sakar ki, Maşallah dedikleri bile, fazla yaşayamıyor denmek isteniyor; fakat gene de maşallah kelimesini bu işlere karıştırmamalıdır.
Bir varmış, bir yokmuş
Sual: Masal anlatmaya başlarken, (Bir varmış, bir yokmuş) yada (Bir varmış, iki yokmuş) demekte sakınca var mıdır?
CEVAP
Hayır, ikisini söylemekte de sakınca yoktur.
Ben müneccim miyim?
Sual: Birine bilinmeyen bir vaka sorulunca, (Ben müneccim miyim, nereden bileyim?) diyor. Bu şekilde söylemek caiz mi? Müneccim gaybı bilir mi?
CEVAP
Müneccimin iki anlamı var. Necm yıldız, müneccim de gökbilimci şu demek oluyor ki gök ve yıldız bilimcisi anlamına gelir. Bunlar gaybı bilmesi imkansız. İkincisi, yıldız falına bakan kimseler anlamına gelir. Falcılar da gaybı bilmesi imkansız. Hangi anlamda kullanılırsa kullanılsın, neticede, (Gaybı müneccim bilir, ben bilemem) anlamında söylenirse sövgü olur. Bu şekilde tehlikeli sözlerden sakınmalıdır.
Müslümana yobaz demek
Sual: Beğenmediğimiz huylarından dolayı bir Müslümana yobaz demek uygun mudur?
CEVAP
Müslümana yobaz demek kesinlikle uygun değildir. Kâfir olma tehlikesi bile vardır, zira bu tabiri din düşmanları, dinine bağlı, namaz kılan, oruç tutan, tesettüre riayet eden, içki içmeyen, haramlardan sakınan Müslümanlara hakaret için kullanıyorlar. Gerici demek de böyledir. Müslümansın diye hakaret edemeyince, gerici, yobaz diyorlar. Din düşmanlarının kullandığı bu kelimeyi Müslüman, Müslüman için kullanmamalı. Kullanmışsa tevbe etmelidir.
İmanım gevredi demek
Sual: Zor bir işten sonrasında yorulup, canım çıktı anlamında, (İmanım gevredi) demekte sakınca var mıdır?
CEVAP
Mahzurludur. İman kelimesine saygı etmeli. İmanım ziyan oldu dememeli. Canım çıktı demenin mahzuru olmaz.
Ortalık bozuldu demek
Sual: Toplumun fena hâle geldiğini anlatmak için, (Yalansız iş mi kaldı, faiz yemeyen mi var?) demenin sövgü olduğu söyleniyor. Niye sövgü oluyor?
CEVAP
Hayır, bu sözler sövgü değildir. Toplumun bozulduğunu göstermek için söyleniyor. Buradan, hepimiz yalan söylüyor, hepimiz faiz yiyor anlamı çıkmaz. (Ramazanda İzmir’de asla kimse oruç tutmuyor) denince, burada çoğunluğun oruç tutmadığı anlatılmak isteniyor. (Seni sabahtan beri temenni ediyorum) demek, çoktandır seni temenni ediyorum anlamına gelir. (Yalansız iş yok, faiz yemeyen yok) dense ve söylenen yanlış da olsa, gene sövgü olmaz. Yanlış yada yalan söylemiş olur. Kasten yalan söylemek büyük günahsa da, sövgü değildir.
Yazgı utansın demek
Sual: Yazgı utansın demek sövgü müdür?
CEVAP
Burada niyetin önemi vardır. (Kaderim fena imiş, yazıklar olsun bu fena kaderime) demek sövgü olmaz, zira günahlarımız yüzünden kaderimiz fena olmuştur. Kısaca kaderimizin fena olmasına kendimiz sebep olduk. Yazgı, kendi arzumuzla yapacağımız iyi yada fena işlerin kaderimiz olarak belirlenmesidir. Günahlarımızın durumuna gore, bu fena de olabilir, iyi de olabilir. Fakat (Fena işlerimizi fena olarak yazmamalıydın) diyerek, amellerimize gore kaderimizi belirleyen Rabbimiz suçlanırsa elbet sövgü olur.
Farz düşmanı mı?
Sual: (Kaza namazı borcu olan, nâfile namaz kılamaz) hadis-i şerifine uyup, sünnetleri kılarken kazaya da niyet edenler için, sakalsız bir hoca, (Bu şekilde yapmak sünnet düşmanlığıdır) dedi. Sünnete düşman olan kâfir olmaz mı? Ikimiz de ona, (Sen farz borcun varken tesbih namazı kılıyorsun, nâfileyle, sünnetle meşgul oluyorsun, sen de farz düşmanısın) desek, ikimiz de hocanın düşmüş olduğu uçuruma düşmüş şu demek oluyor ki küfre girmiş olur muyuz?
CEVAP
Normal olarak, bir Müslümana (Sünnet düşmanı) yada (Farz düşmanı) demek sövgü olur.
Sakal sünnetine uymuyor diye, sakalsız hocaya, (Sünnet düşmanı) denmez. (Bir ihtimal bir mazereti olduğundan sakal bırakmıyordur) denir. Asla mazereti olmasa bile, sakal sünnetine uymamış olur. Gene sünnet düşmanı denmez.
Resulullah efendimizin “sallallahü aleyhi ve sellem” emrine uyarak farza öncelik verene, (Sünnet düşmanı) diye karacılık etmek yanlış olduğu şeklinde, nâfileye öncelik tanıyana da, (Sen de farz düşmanısın) demek yanlış olur. Bunu o hocanın cehaletine yada taassubuna verip, onun girmiş olduğu bataklığa düşmemeli.
İbadete çıkar karıştırmak
Sual: (Hem zayıflar, hem de sigarayı bırakırım) düşüncesiyle, Tanrı rızası niyetiyle kaza orucu tutmak şirk olur mu?
CEVAP
Tanrı rızası için niyet edip, sonrasında dünya menfaatlerini de düşünmek şirk olmaz. Oruç borcundan da kurtulmuş olur.
Tanrı rızası için oruca başlayıp (Oruç, zayıflamaya ve sigarayı bırakmaya da sebep olur) diye düşünmenin mahzuru olmaz. Mahzurlu olan, zayıflamak, sigaradan kurtulmak şeklinde bir dünya menfaatini düşünerek oruç tutmaktır. Abdest alan kimsenin, (Elim yüzüm de temizlenmiş oluyor) demesinin, namaz kılanın, (İhtiyaç kadar hareket etmiş de oluyorum) diye düşünmesinin mahzuru olmaz.
Cennetten çıkan dayak
Sual: (Dayak Cennetten çıkmadır) demek uygun mu?
CEVAP
Söylememeli. Cennette dayak ve başka üzücü şey yoktur.
Kur’an mümini
Sual: Bazı mezhepsizler, (Kur’an mümini) tâbirini sık sık kullanıyorlar. Bu tâbir, bildiğimiz müminden değişik mıdır?
CEVAP
Evet, oldukca farklıdır. Mümin tâbiri, dinimizdeki dört delilin hepsine, şu demek oluyor ki Kur’an, Sünnet, İcma’ ve Ölçme-ı fukaha’ya inanan Müslüman anlamına gelir. Kur’an mümini tâbiri ise, son üç delili kabul etmeyen ve Kur’ana da, kendi görüşüne gore yanlış mâna veren zındık anlamına gelir. İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Kur’an-ı kerimin tefsiri, sadece Resulullah’tan “sallallahü aleyhi ve sellem” işitildiği şeklinde yapılabilir. (Kur’an-ı kerimi, kendi görüşüne, anlayışına gore tefsir eden kâfir olur) hadis-i şerifi, bunu bildirmektedir. (m. 234)
Hele şükür
Sual: (Hele şükür demek küfürdür. Bu sebeple Hel Roma tanrıçasıdır) diyorlar. Hele şükür demek sövgü müdür?
CEVAP
Sövgü değildir. Bu, cahillerin uydurmasıdır. Hele kelimesi, bilhassa manasına geldiği şeklinde, sonunda anlamıyla geciken davranışları bildirmek için kullanılan bir sözdür. Hele şükür demek, sonunda işimiz oldu anlamına gelir.
Lamı cimi yok demek
Sual: (Lamı cimi yok) demek caiz mi?
CEVAP
Evet, caizdir. Kur’an-ı kerimde secavent denilen duraklar vardır. Bu duraklar Mim, Cim, Lam şeklinde harflerle gösterilir. Örnek olarak Cim harfinde durulur, Lam harfinde geçilir. Lamı cimi yok demek, (Bu işin bu şekilde bir işareti yok) anlamına gelir. Kısaca (Hiçbir bahane bulmadan ve itiraz etmeden derhal bu işi yap!) anlamına gelir. Birkaç örnek verelim:
1- Bu işin lamı cimi yok, en kısa zamanda Kur’an-ı kerim okumayı öğreneceksin.
2- Namazı aksatmanın lamı cimi olmaz.
3- Lamı cimi yok, hepimiz ölecektir.
İnsanlar helâk oldu
Sual: Bir hadis-i şerifte, (“İnsanlar helâk oldu” diyenin kendisi helâk olmuştur) buyuruluyor. Bilinmiş olduğu şeklinde insanların bir çok kâfirdir. (Kâfirler helâk oldu) demek caiz olmaz mı?
CEVAP
Normal olarak caizdir. (Dünya helâk olacak kâfirlerle doludur) demenin mahzuru olmaz. Kendini onlardan üstün bilmek tehlikelidir. Kâfir, inanç edebilir, Tanrı saklasın, biz imansız ölebiliriz. İmanlı ölmeden kendimizi kurtulmuş, onları da, helâk olmuş bilmek yanlış olur. Aslına bakarsanız kendini kati kurtulmuş bilmek küfürdür.
Şarap helâl olsaydı
Sual: (Şarap helâl olsaydı, ayık gezmezdim. Faiz helâl olsaydı, tefecilik yapar köşeyi dönerdim) demek sövgü olur mu?
CEVAP
Zina ve faiz şeklinde her dinde haram olan bir şeyin helâl olmasını arzu etmek küfürdür. Fakat şarabın helâl olmasını temenni sövgü değildir. Bu sebeple şarap her dinde haram değildi. (İslam Ahlakı)
Gerisine Tanrı kerim
Sual: (Bundan sonrasına Tanrı kerim) yada (Gerisine Tanrı kerim) şeklinde sözler söyleniyor. Acaba, (Buraya kadar biz yaptık, bundan sonrasını Tanrı yapar) denmek mi isteniyor? Bu mânâda söylemek uygun mudur?
CEVAP
Müslüman birinin, o sözleri, (Bugüne dek Tanrı’ın izniyle geldik, bundan sonrasına da Tanrı kerimdir) mânâsında söylediğine hüsnüzan edilir. Sizin dediğiniz mânâda söylemek elbet uygun olmaz.
Cenneti kötülemek!
Sual: (Cenneti değişmem, saçının teline) şarkısını dinlemek sövgü olur mu?
CEVAP
Yanlış bulunduğunu bilerek dinlemek sövgü olmaz, fakat çalgı olduğundan haram olur. Cenneti kıymetsiz sanmak ve o sözü onaylama etmek ise sövgü olur. Fakat bulunduğumuz yerde istemeden kulağımıza geliyorsa, o süre mahzuru olmaz.
Kâfirin işini beğenmek
Sual: (Kâfir bir doktora, iyi hekim demek, başka kâfir için, mesleğinin erbabı diye övmek, iyi marangoz demek tehlikelidir) deniyor. Dinini övmüyoruz ki, buradaki incelik nedir?
CEVAP
Kâfir, Tanrı’a düşmandır. Tanrı’ın düşmanına iyi denmez. Kâfirin işi, huyu, cömertliği şeklinde şeyleri övülürken, dinini övecek bir durum şu demek oluyor ki iyi insan olduğu anlaşılmamalıdır. Bir tek, (Cömerttir) demenin mahzuru olmaz, fakat, (Cömerttir, oldukca iyi insandır) dememeli. İyi insan denirse, sanki dini de övülmüş şeklinde olur. Bu da elbet oldukca tehlikelidir. Bu tarz bir olay anlaşılmazsa, mesleğinin erbabı diye övmenin de mahzuru olmaz. Örnek olarak, (Doktorluğu iyidir) anlamında (İyi hekim) demekte de sakınca yoktur. Yoksa (Kendisi iyi bir insandır) anlamında (İyi hekim) denmez. Buradaki inceliği iyi anlamalıdır.
Dinsize saygı
Sual: Yüksek lisans yaptığım bölümdeki hocaların bir çok din düşmanıdır. Onlara saygılı davranışlarda bulunmak zorunda kalıyorum. (Hocam) diyorum. Yanımıza ulaşınca yada telefonda, (Buyurun efendim) şeklinde ifadeler kullanıyorum. Sövgü oluyor mu?
CEVAP
(Hocam) yada (Buyurun efendim) demek, görgü kuralı olan bir âdettir. Bu şekilde âdet olan ifadeleri kullanmak sövgü olmaz. Zaruri durumlarda da sövgü olmaz. Örnek olarak onlar ulaşınca, kerhen şu demek oluyor ki istemeyerek ayağa kalkmak şeklinde hareketler de sövgü olmaz. Eğer mazeretsiz yada isteyerek gayrimüslime saygı gösterilirse, o süre sövgü olur.
Bâtılı hak göstermek
Sual: Bâtılları hak şeklinde gösteren bir yazar, komünistlerin şiirlerini ve yazılarını başka dile çeviri eden meşhur birini korumak için çaba sarfetmek için, (O kimse, yalnız komünistlerin eserlerini değil, Necip Fazıl’ın da şiirlerini çeviri etmiştir. O zatın hakkını yememeli) diyerek, sapık kimseyi aklayıp, paklamaya çalışıyor. Necip Fazıl’ın şiirlerini de, çeviri edince günahı, hattâ küfrü af mı oluyor? Dinimizde, (Günaha rıza günah, küfre rıza küfürdür) kuralı yok mudur?
CEVAP
İnsanın gözünü bağnazlık bürürse, her türlü bâtılı hak, hak olanı da bâtıl olarak göstermeye çalışır. Fena şeylerin yanında, iyi şeyler de yapınca, fena şeyler iyi hâle gelmez. Örnek olarak, şarap içen biri, zemzem de içse, (O şahıs şarap içer) dense, (Zemzem içtiği niye söylenmiyor? O zatın hakkına giriliyor) demek saçma söz olmaz mı? İbadet için kiliseye ve camiye giden dinsiz biri için, (Bu adam kiliseye gidiyor) dense, (Camiye gittiğini görmüyor musunuz?) demek ne kadar yanlış olur. Bir insan, hem Hristiyan hem Müslüman olması imkansız. Kısaca iki dinli olan kâfirdir. Eskiden bu şekilde saçma söz edip, bâtılı hak olarak göstermeye çalışanlara, (Zırva, tevil götürmez) denirdi.
Dînî eserlerle alay
Sual: Bir cami imamı, www.hakikatkitabevi.com ve www.dinimizislam.com siteleri için, (Bunlar oldukca komik siteler) dedi. Dînî sitelere komik demek uygun mu?
CEVAP
Dînî bir kitaba, dînî eserlere yada dînî sitelere ve oradaki dînî ilimlere komik demek oldukca tehlikelidir. O sitelerde, Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarından naklederek, inanç ve yakarma detayları yazılıdır. Kısaca, saygın kitaplardan alınan bilgiler, imanın ve İslâm’ın şartları, âyet-i kerime ve hadis-i şerif mealleri, Evliya zatların sözleri, menkıbeleri vardır.
Bu şekilde kıymetli detayları, İslamiyet’i bildiren din kitaplarından birini tahkir etmek, aşağılamak, İslam âlimlerinden biriyle alay etmek küfürdür. Bu tarz şeyleri yapanın imanı gider, kâfir olur. (Birgivî vasiyetnamesi şerhi, S. Ebediyye)
İslam ilimleri ile alay etmek sövgü olur. İslam âlimine söven, kötüleyen kâfir olur. (Berîka, İslâm Ahlâkı)
Eğer küfre girici söz söyleyen, ateist, mason yada zındıksa, imanın gitmesi diye bir şey olmaz. Bu sebeple onların aslına bakarsan imanı yok. Olmayan şey gitmez. Sadece Müslüman olanın imanı gider.
Küfrü gerektiren söz söylemek
Sual: (Hanefî âlimlerinin hepsine gore sövgü olan bir söz yada bir iş, başka hak mezhepteki yalnız bir âlime gore sövgü değilse, bunu söyleyen Hanefî’ye kâfir denmez) sözü doğru mudur?
CEVAP
Evet, doğrudur. Kendi mezhebinde o söz sövgü olsa da, yalnız bir âlim, (O söz sövgü değildir) derse, o kimsenin küfrüne fetva verilmez. Buradaki âlim, icazetli Ehl-i sünnet âlimi anlamına gelir. Günümüzdeki diplomalı ilahiyatçılar değildir. İbni Âbidin hazretleri buyuruyor ki:
Bir Müslümanın kâfir olmayacağına dair zayıf da olsa, bir kavil var ise, hattâ bu kavil, bizim mezhebimize ilişik olmasa bile, bu zayıf kaville amel edilir, Müslümanın küfrüne fetva verilmez. Bu sebeple bir Müslümanın küfrüne fetva verebilmek için o sözün sövgü olduğunda tüm İslam âlimlerinin ittifak etmiş olmaları şarttır. (Redd-ül-muhtar)
Namazda bile, bazı âlimlere gore namaz fâsid olsa, şu demek oluyor ki bozulmuş olsa, bir âlime gore sahih olsa, o bir âlime gore fetva vermelidir. Bu sebeple, (Tergib-üs-salat) kitabında, (Bir kimsenin namazda okumuş olduğu, dokuz âlime gore yanlış olsa, bir âlime gore doğru olsa, bunun namazının fâsid olduğu söylenmemelidir) deniyor. (İslam Ahlâkı)
Kardan adam yapmak
Sual: Suudi Arabistan kanalı El-Arabiya’nın bir haberinde, Şeyh el-Münacid adlı bir Vehhabî’nin, (Oyun için bile olsa kardan adam yapmak putçuluktur, şirktir) söylediği bildiriliyor. Oyuncak bebek yapmak şeklinde, kardan adam yapmak caiz değil mi?
CEVAP
İkisi de caizdir. Oyuncak bebeğe yada kardan adama saygı gösterilmiyor.
İnsan resmi olan seccadede namaz kılmak caiz iken, Kâbe resmi olan seccadede namaz kılmak caiz olmaz. Bu sebeple yere sermek hakaret etmek olur. Saygı edilecek şeyler yere serilmemelidir.
Secde edilecek yerinde fotoğraf yoksa, resimli seccadede namaz kılmak caiz olur. Fakat resimler huşuya mâni olacağı için resimli seccadede namaz kılmamalıdır. Namaz kılınmaması, resimden dolayı değil, huşuya mâni olmasından dolayıdır. Oyuncak bebeklerin yerde sürünmesi, o oyuncağa hakaret olur. Kardan adam da saygı için yapılmıyor.
Vehhâbîlerin her şeye put yada şirk demesinin bir önemi yoktur. Onlar, Müslümanlara kâfir demek için, bu şekilde şeyleri bahane ediyorlar.
Yağan yağmura maşallah demek
Sual: (Yağmur yağarken, maşallah denmez) diyorlar. Dense bir mahzuru olur mu?
CEVAP
Maşallah, (Bu, Allahü teâlânın dilediği ve kayra etmiş olduğu şeydir) anlamına gelir. Yağmuru bizlere kayra eden, Allahü teâlâ değil midir? Bu ihsana ve öteki ihsanlarına, “maşallah” demenin mahzuru olmaz.
Sual: Bazı yerlerde, kızmış olduğu hiç kimseye Nemrut diye hakaret edilmektedir. Nemrut nedir, kimdir?
Yanıt: Nemrut; Keldani hükümdarlarına verilen bir isimdir. Fazlaca kimsenin bilmiş olduğu birinci Nemrut, Nuh aleyhisselamın oğlu Hâm soyundandır. Bâbil şehrini yapmıştır ve putlara tapardı. İbrahim aleyhisselamı ateşe attı. Sivrisinekler sebebiyle de öldü.
Sual: Namaz kılmaya çağrı edilen kimse, bu daveti kabul etmeyip namaz kılmaya gelmezse, bu kimsenin imanı gider mi?
Yanıt: Bir hiç kimseye, gel namaz kıl denilse, o kimse de, hayır kılmam dese, imanı gider. Sadece bu kimsenin muradı, senin sözünle namaz kılmam, Allahü teâlânın emri ile kılarım demişse imanı gitmez.
Bir önceki yazımız olan Söylenmesi caiz olmayan sözler başlıklı makalemizde olmayan, soylenmesi ve sozler hakkında bilgiler verilmektedir.